Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
sistema multifilar
(biri/bir şey üzerine) bir bilgi hazinesi
acting on behalf of
concensual
doğu kerte kuzeydoğudan gelen
leakily
front-line
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"front-line"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
front-line
i.
cephe
"front-line"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Military
1
Askeri
front line
i.
cephe
Moreover, the political
front lines
will probably not be the usual ones.
Ayrıca siyasi
cepheler
muhtemelen alışılagelmiş cepheler olmayacak.
More Sentences
General
2
Genel
front line
i.
ön çizgi
3
Genel
front line firefighter
i.
yangına ilk müdahale eden itfaiye eri
4
Genel
front-line leader/leadership
i.
ön cephe/saha lideri/liderliği
5
Genel
front line
i.
saha
6
Genel
be sent to the front line
f.
cepheye yollanmak
7
Genel
send someone the front line
f.
birini cepheye yollamak
Idioms
8
Deyim
be in the front line
f.
ön saflarda yer almak
9
Deyim
be in the front line
f.
ön saflarda olmak
10
Deyim
be in the front line
f.
eleştirilerin ilk hedefi olmak
11
Deyim
be in the front line
f.
şikayetlerin ilk hedefi olmak
12
Deyim
on the front line of something
expr.
ön saflarında
13
Deyim
in the front line
expr.
ön saflarda
14
Deyim
in the front line
expr.
görünür işlerde
15
Deyim
in the front line
expr.
eleştirilerin ilk hedefinde
16
Deyim
in the front line
expr.
şikayetlerin ilk hedefinde
17
Deyim
on the front line
expr.
ön saflarda
18
Deyim
on the front line
expr.
görünür işlerde
19
Deyim
on the front line
expr.
eleştirilerin ilk hedefinde
20
Deyim
on the front line
expr.
şikayetlerin ilk hedefinde
21
Deyim
in the front line (of something)
expr.
(bir şeyin) ön saflarında
22
Deyim
in the front line (of something)
expr.
(eleştirilerin) ilk hedefinde
23
Deyim
in the front line (of something)
expr.
(şikayetlerin) ilk hedefinde
Law
24
Hukuk
front line area assembly
i.
ileri toplama merkezi
Politics
25
Siyasal
front line assembly area
i.
ileri toplama merkezi
Tourism
26
Turizm
front line manager
i.
ön büro müdürü
Military
27
Askeri
front line
i.
cephe hattı
28
Askeri
front line
i.
ileri hat
29
Askeri
front-line trench
i.
ön siper
30
Askeri
front line
i.
ön cephe
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of front-line
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy