Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | geçmek (karşıdan karşıya) | cross f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşıdan karşıya geçmek | cross f. | ||
You cannot be too careful in crossing the street. Karşıdan karşıya geçerken ne kadar dikkatli olsanız azdır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | karşıdan karşıya geçmek | cross f. | ||
You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green. Karşıdan karşıya geçmeden önce her yöne bakmalısınız, yeşil ışık yanarken yaya geçidinde bile. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | karşıdan karşıya geçmek | get across f. | ||
General | ||||
Genel | karşıdan karşıya geçmek | cross over f. | ||
Genel | karşıdan karşıya geçmek | traverse f. | ||
Genel | karşıdan karşıya geçmek | traject f. | ||
Genel | karşıdan karşıya geçmek | overpass f. | ||
Genel | caddeden karşıdan karşıya geçmek | cross the street f. | ||
Genel | sokaktan karşıdan karşıya geçmek | cross the street f. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | karşıdan karşıya geçmek | overthwart f. |