| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | hakkını teslim etmek | credit with f. | ||
|
Everyone was prepared to compromise, but it is the Danes who must be credited with the outcome. Herkes uzlaşmaya hazırdı, ancak sonuçta Danimarkalıların hakkını teslim etmek gerekir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | hakkını teslim etmek | give credit where it is due f. | ||
| Genel | hakkını teslim etmek | give someone credit for f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | herkesin önünde tanımak/hakkını teslim etmek | acknowledge (one) as (something) f. |
| Öbek Fiiller | herkesin önünde tanımak/hakkını teslim etmek | acknowledge someone as something f. |
| Öbek Fiiller | herkesin önünde tanımak/hakkını teslim etmek | acknowledge something as something f. |
| Öbek Fiiller | alenen hakkını teslim etmek | acknowledge (one) as (something) f. |
| Öbek Fiiller | alenen hakkını teslim etmek | acknowledge someone as something f. |
| Idioms | ||
| Deyim | (birinin) hakkını herkesin önünde teslim etmek | acknowledge (one) to be right f. |
| Deyim | alenen hakkını teslim etmek | acknowledge (one) to be right f. |
| Deyim | (birinin) hakkını teslim etmek | give (someone) credit f. |
| Deyim | (birinin) hakkını teslim etmek | give credit to (someone) f. |
| Deyim | birinin hakkını teslim etmek | give somebody their due f. |
| Deyim | birinin hakkını teslim etmek | give someone his or her due f. |
