hayatta kalma - Türkçe İngilizce Sözlük

hayatta kalma

"hayatta kalma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
hayatta kalma survival i.
Those for whom every day is a struggle for survival are not readily going to be won over by lofty objectives.
Her günü hayatta kalma mücadelesi olan kişiler, yüce hedefler tarafından kolayca kazanılmayacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
hayatta kalma survival i.
If free trade is implemented, this will mean survival of the fittest.
Eğer serbest ticaret uygulanırsa, bu en uygun olanın hayatta kalması anlamına gelecektir.

More Sentences
General
hayatta kalma surviving i.
hayatta kalma survivance i.
hayatta kalma survivency i.
Medical
hayatta kalma survivability i.

"hayatta kalma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hayatta kalma becerisi survival skill i.
Tom taught Mary basic survival skills.
Tom, Mary'ye temel hayatta kalma becerilerini öğretti.

More Sentences
hayatta kalma içgüdüsü survival instinct i.
I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.
Başını eğip güvenli bir şekilde yaşamanın hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum.

More Sentences
hayatta kalma meselesi matter of survival i.
It's a matter of survival.
Hayatta kalma meselesi.

More Sentences
Marine
hayatta kalma oranı survival rate i.
The earlier cancer is detected, the better the survival rate.
Kanser ne kadar erken teşhis edilirse hayatta kalma oranı da o kadar iyi olur.

More Sentences
Biology
hayatta kalma içgüdüsü survival instinct i.
I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.
Başını yere eğmenin ve güvenle yaşamanın bir hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum.

More Sentences
General
hayatta kalma ve faaliyete devam etme kabiliyeti ability to survive and operate i.
hayatta kalma değeri survival value i.
hayatta kalma mücadelesi the struggle for survival i.
hayatta kalma mücadelesi the struggle to survive i.
hayatta kalma içgüdüsü instinct to survive i.
hayatta kalma uzmanı survival expert i.
hayatta kalma içgüdüsü self-preservation i.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti stamen [obsolete] i.
Colloquial
hayatta kalma şansı kalmamak have had it f.
Idioms
hayatta kalma mücadelesi vermek be fighting for one's life f.
hayatta kalma mücadelesi vermek be fighting for one's life f.
Trade/Economic
hayatta kalma tekniği survival technique i.
hayatta kalma asgari harcama sepeti survival minimum expenditure basket i.
kurumun uzun dönem hayatta kalma yetisi solvency i.
Medical
hem annenin hem de bebeğin hayatta kalma şansı chance of survival of both mother and baby i.
hayatta kalma eğrisi survival curve i.
Psychology
hayatta kalma sendromu survivor guilt i.
hayatta kalma sendromuw survivor's guilt i.
hayatta kalma sendromuw survivor's syndrome i.
hayatta kalma sendromu survivor syndrome i.
hayatta kalma suçluluğu survivor guilt i.
hayatta kalma suçluluğu survivor's guilt i.
hayatta kalma suçluluğu survival guilt i.
hayatta kalma ön yargısı survivorship bias i.
hayatta kalma yanılgısı survivorship bias i.
hayatta kalma ön yargısı survival bias i.
hayatta kalma yanılgısı survival bias i.
hayatta kalma ön yargısı immortal time bias i.
hayatta kalma yanılgısı immortal time bias i.
Statistics
(carlisle cetveline göre) belli yaştaki birinin başka bir yaştaki birine göre hayatta kalma olasılığı chance of survivorship i.
farklı yaşlardaki hayatta kalma yüzdelerini gösteren tablo lifetable i.
Biology
bir genin canlının hayatta kalma şansını azaltmasına rağmen akrabalarına fayda getiriyorsa gelecek nesillere aktarılacağını ifade eden bir teori kin selection i.
Military
arama kurtarma ve hayatta kalma eğitim merkezi search rescue and survivability training centre i.
denizde hayatta kalma survivability in the sea i.
hayatta kalma eğitimi survivability training i.
muharebede hayatta kalma combat survival i.