Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | hayatta kalma | survival i. | ||
Those for whom every day is a struggle for survival are not readily going to be won over by lofty objectives. Her günü hayatta kalma mücadelesi olan kişiler, yüce hedefler tarafından kolayca kazanılmayacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | hayatta kalma | survival i. | ||
If free trade is implemented, this will mean survival of the fittest. Eğer serbest ticaret uygulanırsa, bu en uygun olanın hayatta kalması anlamına gelecektir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | hayatta kalma | surviving i. | ||
Genel | hayatta kalma | survivance i. | ||
Genel | hayatta kalma | survivency i. | ||
Medical | ||||
Medikal | hayatta kalma | survivability i. |