| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | heavy traffic i. | yoğun trafik | ||
|
Do not waste time on the road from heavy traffic for hours. Yoğun trafikte saatlerce yolda zaman kaybetmeyin. More Sentences |
||||
| Automotive | ||||
| Otomotiv | heavy traffic i. | yoğun trafik | ||
|
There is always heavy traffic here at this time of the day. Günün bu saatinde burada her zaman yoğun trafik vardır. More Sentences |
||||
| Traffic | ||||
| Trafik | heavy traffic i. | yoğun trafik | ||
|
There is heavy traffic on this street. Bu caddede yoğun trafik var. More Sentences |
||||
| Railway | ||||
| Demiryolu | heavy traffic i. | yoğun trafik | ||
|
She was late because of the heavy traffic. Yoğun trafik yüzünden geç kaldı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | heavy traffic i. | ağır trafik | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | heavy traffic i. | ağır trafik | ||
| Traffic | ||||
| Trafik | heavy traffic i. | sıkışık trafik | ||
| Railway | ||||
| Demiryolu | heavy traffic i. | fortrafik | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | heavy telephone traffic i. | yoğun telefon trafiği |
| Traffic | ||
| Trafik | heavy truck traffic i. | yoğun kamyon trafiği |
| Trafik | annual average daily heavy vehicle traffic i. | yıllık ortalama günlük ağır taşıt trafiği |
