İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | hold meeting f. | bir toplantı yapmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | hold a meeting i. | toplantı düzenlemek | ||
On 27 October, the Council of Environment Ministers will be holding a meeting. 27 Ekim'de Çevre Bakanları Konseyi bir toplantı düzenleyecek. More Sentences |
||||
Genel | hold a meeting f. | toplantı yapmak | ||
The Bureau of my group recently held a meeting in Ankara. Grubumun Başkanlık Divanı geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir toplantı yaptı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | hold an emergency meeting f. | olağanüstü toplanmak | ||
Ticaret/Ekonomi | hold an extraordinary meeting f. | olağanüstü toplanmak |