huzursuzluk - Türkçe İngilizce Sözlük

huzursuzluk

"huzursuzluk" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
huzursuzluk uneasiness i.
That means that there is uneasiness, considerable uneasiness, in Chinese society.
Bu, Çin toplumunda huzursuzluk, önemli ölçüde huzursuzluk olduğu anlamına gelir.

More Sentences
General
huzursuzluk disquiet i.
Is it reasonable to create so much disquiet amongst people who we want to live within our society?
Toplumumuzda yaşamasını istediğimiz insanlar arasında bu kadar huzursuzluk yaratmak mantıklı mı?

More Sentences
huzursuzluk unease i.
They aim to stir unease in societies.
Toplumlarda huzursuzluk yaratmayı amaçlıyorlar.

More Sentences
huzursuzluk disturbance i.
Steps must be taken to avoid such disturbance once and for all.
Bu tür huzursuzlukların bir daha yaşanmaması için adımlar atılmalıdır.

More Sentences
huzursuzluk restlessness i.
His restlessness gave her a hint that something was wrong.
Adamın huzursuzluğu ona bir şeylerin ters gittiğine dair bir ipucu verdi.

More Sentences
Common Usage
huzursuzluk unrest i.
General
huzursuzluk fidget i.
huzursuzluk inquietude i.
huzursuzluk qualm i.
huzursuzluk ferment i.
huzursuzluk anxiety i.
huzursuzluk fermentation i.
huzursuzluk discomfort i.
huzursuzluk perturbation i.
huzursuzluk bobbery i.
huzursuzluk fidgetiness i.
huzursuzluk malcontentedness i.
huzursuzluk trouble i.
huzursuzluk anxiousness i.
huzursuzluk disquietude i.
huzursuzluk edginess i.
huzursuzluk restiveness i.
huzursuzluk trade [dialect] i.
huzursuzluk uncomfortableness i.
huzursuzluk ill ease i.
huzursuzluk unquiet i.
huzursuzluk emotion [obsolete] i.
huzursuzluk unpeace [obsolete] i.
huzursuzluk unpeaceableness [obsolete] i.
huzursuzluk unquiet i.
huzursuzluk unquietude i.
huzursuzluk unsettlement i.
huzursuzluk qualming [obsolete] i.
huzursuzluk queasiness i.
huzursuzluk worrisomeness i.
huzursuzluk misease i.
huzursuzluk gene i.
huzursuzluk diseasement i.
huzursuzluk dismay i.
huzursuzluk disquietment i.
huzursuzluk disquietness i.
huzursuzluk disquiettude i.
huzursuzluk distaste [obsolete] i.
huzursuzluk distraction i.
huzursuzluk disturb [obsolete] i.
huzursuzluk inquietation [obsolete] i.
huzursuzluk inquietness [obsolete] i.
huzursuzluk intranquillity i.
huzursuzluk peacelessness i.
huzursuzluk discontentation [obsolete] i.
huzursuzluk fike [dialect] [uk] i.
huzursuzluk fikery i.
huzursuzluk seethe i.
huzursuzluk poignance i.
huzursuzluk squeasiness i.
Colloquial
huzursuzluk fantods i.
huzursuzluk qualms i.
Idioms
huzursuzluk fantod i.
Slang
huzursuzluk two and eight [uk] i.

"huzursuzluk" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

Türkçe İngilizce
General
huzursuzluk (ülkede/kuruluşta/örgütte) unrest i.
This anonymity leads to discomfort and unrest.
Bu anonimlik rahatsızlık ve huzursuzluğa yol açmaktadır.

More Sentences
toplumsal huzursuzluk social unrest i.
It is important to eliminate the social unrest.
Toplumsal huzursuzluğu ortadan kaldırmak önemlidir.

More Sentences
sosyal huzursuzluk social unrest i.
Social unrest may come about as a result of the endless rising of prices.
Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.

More Sentences
(acı, sinir, huzursuzluk vs.) hafifletme easing i.
I was satisfied that the easing of restrictions was justified.
Kısıtlamaların hafifletilmesinin haklı olduğu konusunda tatmin oldum.

More Sentences
Politics
siyasi huzursuzluk political unrest i.
The current political unrest in Ukraine is extremely ill-timed.
Ukrayna'daki mevcut siyasi huzursuzluk son derece zamansızdır.

More Sentences
General
huzursuzluk yaratan kimse stormy petrel i.
kaynak (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed i.
yatak (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed i.
cinsel huzursuzluk sexual dysphoria i.
yuva (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed i.
içtimai huzursuzluk social unrest i.
huzursuzluk yaratan kimse disquieter i.
bir robotun veya insan olmayan bir aygıtın insana, canlı bir varlığa çok benzer olmasına karşın hissedilen huzursuzluk hissi uncanny valley i.
huzursuzluk yaratan kimse disturbant i.
karışıklık huzursuzluk disturbation i.
huzursuzluk hali crash i.
(sosyal ortamlarda) huzursuzluk self-consciousness i.
açlık veya huzursuzluk sonucu karında yumru hissi sinking i.
huzursuzluk yaratan kimse squabbler i.
toplumsal huzursuzluk yaratmak create social unrest f.
huzursuzluk çıkarmak cause disturbance f.
huzursuzluk çıkarmak give rise to disturbance f.
huzursuzluk çıkarmak lead to disturbance f.
huzursuzluk çıkarmak provoke disturbance f.
huzursuzluk vermek incommode f.
siyasal/siyasi çalkantı/huzursuzluk yaratmak foment a political unrest f.
huzursuzluk duymak jitter f.
huzursuzluk hali yaratmak rumble f.
huzursuzluk yaratmak rumpus f.
huzursuzluk çıkarmak distract f.
huzursuzluk yaratan unresty [obsolete] s.
nemliliği ile huzursuzluk yaratan hot s.
(çevresinden ötürü) huzursuzluk duyan misplaced s.
huzursuzluk yaratan diseaseful [obsolete] s.
huzursuzluk yaratan daunted s.
huzursuzluk yaratan squalid s.
huzursuzluk vererek disquietly zf.
huzursuzluk yaratarak squalidly zf.
Phrasals
huzursuzluk yaratmak run into f.
Phrases
huzursuzluk/tedirginlik artıyor there's storm brewing expr.
huzursuzluk olmadan without unrest expr.
Colloquial
aşırı huzursuzluk veya sinirlilik hissi all-overs i.
aşırı derecede huzursuzluk howling fantods i.
aşırı derecede huzursuzluk screaming fantods i.
huzursuzluk/kaygı/endişe yaşamak (marihuana içtikten sonra) be dragged f.
huzursuzluk yaratarak snarkily zf.
Idioms
huzursuzluk yaratmak frighten the horses f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the (blue) touch paper f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the blue touch paper f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the touch paper [uk] f.
alttan alttan huzursuzluk/tedirginlik vermek give (someone) the shakes f.
üzerinde uzun süren bir huzursuzluk bırakmak hang heavy f.
ağır ve kalıcı huzursuzluk hissi yaratmak lie heavy f.
(birinin) içine huzursuzluk düşürmek throw a scare into (someone) f.
huzursuzluk/çalkantı çıkacak a storm is brewing expr.
Law
nifak yoluyla huzursuzluk yaratan şahıs barrator i.
nifak yoluyla huzursuzluk yaratan şahıs barrater i.
Politics
politik huzursuzluk political unrest i.
politik huzursuzluk political disturbance i.
siyasal huzursuzluk political disturbance i.
siyasal huzursuzluk political unrest i.
siyasi huzursuzluk political disturbance i.
toplumsal huzursuzluk fitna i.
Medical
adet öncesi gerginlik ve huzursuzluk premenstrual stress and discomfort i.
huzursuzluk ve inleme şikayeti complaint of unease and groaning i.
karnın üst kısmında çarpıntı ve ağrılı bir daralma ile kendini gösteren huzursuzluk angor i.
vücutta huzursuzluk distress i.