Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Psychology | ||||
Psikoloji | ikircikli | ambivalent s. | ||
The EU is already notorious for its ambivalent rules in relation to third countries. AB hali hazırda üçüncü dünya ülkelerine yönelik ikircikli kurallarıyla tanınmaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | ikircikli | hesitant s. | ||
Genel | ikircikli | indecisive s. | ||
Genel | ikircikli | tentative s. | ||
Genel | ikircikli | streaky s. | ||
Genel | ikircikli | sus s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ikircikli davranmak | dacker [scotland/north england] f. |
Genel | ikircikli davranmak | daiker [scotland] f. |
Genel | ikircikli davranmak | prevaricate f. |
Genel | ikircikli davranmak | sniff f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyle diğeri/iki şey) ikircikli olmak | hover between (something) and (something else) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyle diğeri/iki şey) ikircikli olmak | hover between something (and something else) f. |
Öbek Fiiller | arasında ikircikli bırakmak | tear between f. |
Idioms | ||
Deyim | ikircikli davranmak | make bones f. |
Deyim | ikircikli konuşmak | make bones f. |
Psychology | ||
Psikoloji | ikircikli bağlanma tarzı | ambivalent attachment style i. |
Psikoloji | ikircikli bağlanma | ambivalent attachment i. |