Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | ile dolmak | inundate with f. | ||
Finally, President Prodi, we expect to be inundated with Commission proposals. Son olarak, Başkan Prodi, Komisyon teklifleri ile dolup taşmayı bekliyoruz. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | ile dolmak | bulge with f. | ||
Öbek Fiiller | ile dolmak | burst with f. | ||
Öbek Fiiller | ile dolmak | overflow with f. | ||
Öbek Fiiller | ile dolmak | swell with f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ile dolmak (gözyaşı/bir duygu) | well up f. |
Genel | ile dolmak (gözyaşı/bir duygu) | well in f. |
Genel | alüvyon ile dolmak | silt up f. |
Genel | ile dolmak (gözyaşı/bir duygu) | well within f. |
Genel | kaygı ile dolmak | be filled with anxiety f. |
Genel | yeniden (enerji, istek, umut vb.) ile dolmak | recharge f. |
Genel | (şeffaf yüzey) leke veya çizgi ile dolmak | cloud f. |
Genel | yaşam enerjisi ile dolmak | pulsate f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir şey ile tıka basa dolmak/şişmek | bulge with something f. |