İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | illegible s. | okunaksız | ||
Tom's signature is illegible. Tom'un imzası okunaksız. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | illegible s. | okunmaz | ||
Some reports were incomplete or illegible. Bazı raporlar eksik ya da okunaksızdı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | illegible s. | dili veya içeriği nedeniyle okunamayan |