İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | infected s. | enfekte | ||
Animals infected or at risk are now considerably reduced in numbers. Enfekte veya risk altındaki hayvanların sayısı artık önemli ölçüde azalmıştır. More Sentences |
||||
Genel | infected s. | enfekte olan | ||
We're all infected. Hepimiz enfekte olduk. More Sentences |
||||
Genel | infected s. | bulaşmış | ||
Dan killed all the infected sheep. Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü. More Sentences |
||||
Genel | infected s. | iltihaplı | ||
I have an infected cut on my foot. Ayağımda iltihaplı bir kesik var. More Sentences |
||||
Genel | infected s. | kontamine | ||
Genel | infected s. | kirli | ||
Pathology | ||||
Patoloji | infected s. | (bölge) patojenik mikroorganizmalı |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | be infected f. | bulaşmak | ||
It seems that the computer was infected by a virus. Görünüşe göre bilgisayara virüs bulaşmış. More Sentences |
||||
Genel | get infected f. | enfeksiyon kapmak | ||
Tom's wound got infected. Tom'un yarası enfeksiyon kaptı. More Sentences |
||||
Genel | be infected f. | enfekte olmak | ||
The air was infected with photochemical smog. Hava fotokimyasal dumanla enfekte olmuştu. More Sentences |
||||
Genel | get infected f. | enfekte olmak | ||
Aren't you afraid of getting infected by the virus? Virüsle enfekte olmaktan korkmuyor musunuz? More Sentences |
||||
Genel | become infected f. | enfekte olmak | ||
Other animals became infected and this delayed the identification of the source of the outbreak. Diğer hayvanlar da enfekte olmuş ve bu durum salgının kaynağının tespit edilmesini geciktirmiştir. More Sentences |
||||
Genel | become infected f. | (hastalığa) yakalanmak | ||
The outbreak began when an unvaccinated resident became infected while visiting Israel and returned with the disease. Salgın, aşılanmamış bir vatandaşın İsrail'i ziyaret ederken hastalığa yakalanması ve hastalıkla geri dönmesiyle başladı. More Sentences |
||||
Genel | get infected f. | iltihaplanmak | ||
Genel | be infected with a disease f. | bir hastalığa yakalanmak | ||
Phrases | ||||
İfadeler | this bite is infected expr. | bu yara enfeksiyon kaptı | ||
Speaking | ||||
Konuşma | your stitching seems to have gotten infected expr. | dikişleriniz enfeksiyon kapmış gibi görünüyor | ||
Konuşma | his wound is infected expr. | yarası enfeksiyon kapmış | ||
Technical | ||||
Teknik | infected area i. | virüslü alan | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | infected area i. | virüslü alan disk | ||
Bilgisayar | infected area i. | virüslü alan | ||
Bilgisayar | infected disk i. | virüslü disk | ||
Bilgisayar | infected application i. | virüslü uygulama programı | ||
Bilgisayar | infected file i. | virüslü dosya | ||
Bilgisayar | infected program i. | virüslü program | ||
Bilgisayar | your computer is infected expr. | bilgisayarınıza virüs bulaşmış | ||
Informatics | ||||
Bilişim | infected file i. | virüslü dosya | ||
Bilişim | infected application i. | virüslü uygulama programı | ||
Bilişim | infected area i. | virüslü alan | ||
Telecom | ||||
Telekom | infected application i. | virüslü uygulama | ||
Medical | ||||
Medikal | patient infected with hiv i. | hiv ile infekte hasta | ||
Medikal | hiv-infected child i. | hiv ile enfekte çocuk | ||
Medikal | virus-infected cell i. | virüs bulaşmış hücre | ||
Medikal | be infected with coronavirus f. | koronavirüsü kapmak | ||
Medikal | be infected with coronavirus f. | koronavirüsüne enfekte olmak | ||
Dentistry | ||||
Diş Hekimliği | infected tooth extraction i. | enfekte diş çekimi | ||
Pathology | ||||
Patoloji | infected hydrocele i. | enfekte hidrosel | ||
Food Engineering | ||||
Gıda | infected person i. | hastalanmiş kişi |