İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | injection i. | iğne | ||
Tom was executed by lethal injection. Tom zehirli iğne ile idam edildi. More Sentences |
||||
Genel | injection i. | enjekte etme | ||
An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing. Genetik modifikasyona örnek olarak, çilek ve domateslere bu meyvelerin donmasını engellemek için balık genleri enjekte edilmesi verilebilir. More Sentences |
||||
Genel | injection i. | enjeksiyon | ||
It is an initial injection which is designed to help set things in motion. Bu, işleri harekete geçirmeye yardımcı olmak için tasarlanmış bir başlangıç enjeksiyonudur. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | injection i. | enjeksiyon | ||
The main thing is to make an injection when the cold is just beginning. Önemli olan soğuk yeni başladığında enjeksiyon uygulamaktır. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | injection i. | enjeksiyon | ||
Mary got her first Botox injection at a Botox party. Mary ilk Botox enjeksiyonunu bir Botox partisinde yaptırdı. More Sentences |
||||
Medikal | injection i. | iğne | ||
Sami was sentenced to die by lethal injection. Sami zehirli iğne ile ölüme mahkum edildi. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | injection i. | püskürtme | ||
Genel | injection i. | enjekte | ||
Genel | injection i. | zerk | ||
Genel | injection i. | lavman | ||
Genel | injection i. | unsurları (durum veya konuya) dahil etme | ||
Genel | injection i. | (bir kimseye veya işe) para yatırma | ||
Genel | injection i. | (bir kimseye veya işe) para koyma | ||
Industry | ||||
Sanayi | injection i. | enjekte edilme | ||
Sanayi | injection i. | konjesyon | ||
Sanayi | injection i. | birikme | ||
Sanayi | injection i. | eriyik magmanın kayaçlar arasına girmesi | ||
Sanayi | injection i. | eriyik magma sızıntısı | ||
Sanayi | injection i. | (basınç altındaki madde) cihazın aktif bölümüne girme | ||
Technical | ||||
Teknik | injection i. | içitme | ||
Teknik | injection i. | püskürtme | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | injection i. | program kodu yerleştirme | ||
Bilgisayar | injection i. | kod enjeksiyonu | ||
Mechanic | ||||
Mekanik | injection i. | (buhar makinesi) kondensere dökülen soğuk su | ||
Medical | ||||
Medikal | injection i. | enjekte edilen sıvı | ||
Medikal | injection i. | injeksiyon | ||
Medikal | injection i. | içitim | ||
Medikal | injection i. | kalınbağırsağı anüs yoluyla sıvı ile yıkama | ||
Medikal | injection i. | lavman | ||
Medikal | injection i. | püskürtme | ||
Medikal | injection i. | şırınga | ||
Medikal | injection i. | şırınga etme | ||
Medikal | injection i. | hiperemiklik | ||
Medikal | injection i. | normalden fazla kanla toplanma durumu | ||
Medikal | injection i. | kanlanma | ||
Medikal | injection i. | kanlanmış olma | ||
Math | ||||
Matematik | injection i. | birebir eşleyen fonksiyon | ||
Chemistry | ||||
Kimya | injection i. | iğne yapma | ||
Biochemistry | ||||
Biyokimya | injection i. | püskürtme | ||
Astronomy | ||||
Gökbilim | injection i. | (yapay uydu veya uzay aracı) yörüngeye yerleşim | ||
Gökbilim | injection i. | yörüngeye yerleşme saati veya noktası |