Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | insan doğası | flesh i. | ||
The flesh is mortal. İnsanın doğası ölümlüdür. More Sentences |
||||
Genel | insan doğası | human nature i. | ||
Some damage, given human nature and the fallen world we live in, is inevitable. İnsan doğası ve içinde yaşadığımız düşmüş dünya göz önüne alındığında bir miktar zarar kaçınılmazdır. More Sentences |
||||
Genel | insan doğası | flesh and blood i. | ||
Genel | insan doğası | blood i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok yönlü (insan doğası veya zihni) | multanimous [rare] s. |
Social Sciences | ||
Sosyal Bilimler | insan doğası veya ilişkilerini inceleyen çalışma alanı | humanics i. |
Sosyal Bilimler | insan doğası, ilişkileri veya refahına ilişkin | humanist s. |
Philosophy | ||
Felsefe | insan bilgisinin kökeni, doğası, yöntemleri, geçerliliği ve sınırlarını inceleyen felsefe dalı | epistemology i. |