Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | insanlık | mankind i. | ||
We are the Europe we have built, the best thing man has given mankind. Biz inşa ettiğimiz Avrupa'yız, insanoğlunun insanlığa verdiği en iyi şeyiz. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | insanlık | humanity i. | ||
It is an appalling litany of crimes against humanity. Bu, insanlığa karşı işlenmiş korkunç bir suçlar silsilesidir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | insanlık | humankind i. | ||
The challenge to humankind is to establish effective instruments of international government. İnsanlığın önündeki zorluk, etkili uluslararası hükümet araçları oluşturmaktır. More Sentences |
||||
Genel | insanlık | human i. | ||
The primary subject of our discussions today is human destiny and the fate of peoples. Bugünkü tartışmalarımızın ana konusu insanlığın ve halkların kaderidir. More Sentences |
||||
Philosophy | ||||
Felsefe | insanlık | humanity i. | ||
Terrorism is a crime against humanity, it is absolutely evil, without equivalent, and must be condemned. Terörizm insanlığa karşı işlenen bir suçtur, kesinlikle kötüdür, eşdeğeri yoktur ve kınanmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | insanlık | the species i. | ||
Genel | insanlık | our species i. | ||
Genel | insanlık | humanism i. | ||
Genel | insanlık | kindness i. | ||
Genel | insanlık | mortality i. | ||
Genel | insanlık | the human race i. | ||
Genel | insanlık | mortal i. | ||
Genel | insanlık | humaneness i. | ||
Genel | insanlık | flesh and blood i. | ||
Genel | insanlık | flesh i. | ||
Genel | insanlık | manhood i. | ||
Genel | insanlık | manhead [obsolete] i. | ||
Genel | insanlık | blood i. | ||
Genel | insanlık | humanhood i. | ||
Genel | insanlık | humanness i. | ||
Genel | insanlık | planet i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | insanlık | flesh and blood i. | ||
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | insanlık | peoplehood i. | ||
Latin | ||||
Latince | insanlık | mundus i. |