intentional - Türkçe İngilizce Sözlük

intentional

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"intentional" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
intentional s. kasıtlı
That was intentional, because Taiwan is in a quite different situation.
Bu kasıtlıydı çünkü Tayvan oldukça farklı bir durumda.

More Sentences
General
intentional s. kasıtlı
This is not the first time we have seen oil slicks, whether intentional or unintentional.
İster kasıtlı ister kasıtsız olsun, petrol tabakalarını ilk kez görmüyoruz.

More Sentences
Law
intentional s. kasıtlı
That was intentional, because Taiwan is in a quite different situation.
Bu kasıtlıydı çünkü Tayvan şu anda oldukça farklı bir durumda.

More Sentences
Technical
intentional s. kasıtlı
The Arab Spring was not a mistake but an intentional mistake.
Arap Baharı bir hata değil, kasıtlı bir hataydı.

More Sentences
Sport
intentional s. kasıtlı
I think what Tom did was intentional.
Bence Tom'un yaptığı şey kasıtlıydı.

More Sentences
Common Usage
intentional s. kasti
General
intentional s. mahsus
intentional s. bile bile yapılan
intentional s. bile bile
intentional s. maksatlı
intentional s. isteyerek yapılan
intentional s. amaçlı
intentional s. tasarlanmış
intentional s. yönelimsel
Law
intentional s. maksatlı
intentional s. kasti olarak
intentional s. kasten

"intentional" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

İngilizce Türkçe
General
intentional harm i. bilerek zarar verme
intentional harm i. kasti hasar
intentional harm i. kasti zarar
intentional action i. kasıtlı hareket
Colloquial
pobody's nerfect (an intentional spoonerism of "nobody's perfect") [cliché] expr. hatasız kul olmaz
pobody's nerfect (an intentional spoonerism of "nobody's perfect") [cliché] expr. kimse mükemmel değildir
pobody's nerfect (an intentional spoonerism of "nobody's perfect") [cliché] expr. herkes hata yapar
pobody's nerfect (an intentional spoonerism of "nobody's perfect") [cliché] expr. herkesin kusurları vardır
Speaking
it wasn't intentional expr. bilerek olmadı
Trade/Economic
intentional tort i. kasıtlı haksız muamele
Law
intentional killing i. kasten adam öldürme
intentional homicide i. kasten adam öldürme
intentional injury i. kasten yaralama
intentional crime i. kasıtlı suç
Insurance
intentional self-injury i. kasten yaralanma
Technical
intentional destruction i. kasıtlı tahribat
intentional modification i. kasıtlı değiştirme
intentional destruction i. kasıtlı yıkım
intentional modification i. kasıtlı modifikasyon
Computer
intentional modification i. kasıtlı modifikasyon
intentional destruction i. kasıtlı tahribat
intentional modification i. kasıtlı değiştirme
intentional destruction i. kasıtlı yıkım
Medical
intentional tremor i. istemli tremor
intentional overdose i. kasıtlı aşırı doz alımı
Psychology
intentional forgetting i. kasıtlı unutma
intentional behavior i. niyetli davranış
Linguistics
intentional meaning i. amaçlanan anlam
intentional fallacy i. kasıtlı yanlışlık
intentional fallacy i. kasıtlı yanılgı
intentional fallacy i. niyete bağlı yanılgı
Sport
intentional foul i. kasıtlı faul
Football
intentional foul i. kasti faul
intentional foul i. kasıtlı faul
intentional foul i. kasten faul
Baseball
ibb (intentional base on balls) kısalt. vurucunun kasten yürütülmesi
ibb (intentional base on balls) kısalt. kasıtlı yürüme