intercourse - Türkçe İngilizce Sözlük

intercourse

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"intercourse" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
intercourse i. cinsel ilişki
To avoid injury or discomfort, be sure that the vagina is lubricated before intercourse.
Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, cinsel ilişkiden önce vajinanın kayganlaştığından emin olun.

More Sentences
intercourse i. münasebet
intercourse i. görüşme
intercourse i. bağlantı
intercourse i. konuşma
intercourse i. (cinsel) birleşme
intercourse i. ilişki
Law
intercourse i. cinsel ilişki
intercourse i. cinsel birleşme
intercourse i. cinsel münasebet
intercourse i. cinsi münasebet
Politics
intercourse i. görüşme
intercourse i. ilişki
intercourse i. konuşma
intercourse i. münasebet
intercourse i. temas

"intercourse" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
sexual intercourse i. cinsel ilişki
Mary did not climax when she and Tom had their first sexual intercourse.
Mary, Tom ile ilk cinsel ilişkiye girdiğinde orgazm olmadı.

More Sentences
General
unprotected sexual intercourse i. korunmasız cinsel ilişki
According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.

More Sentences
Law
sexual intercourse i. cinsel ilişki
Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
Mary, Tom ile ilk cinsel ilişkisinde kanamadı.

More Sentences
Slang
have intercourse f. cinsel ilişkiye girmek
To sentence a pregnant woman to capital punishment for having intercourse before marriage is barbaric.
Hamile bir kadını evlenmeden önce cinsel ilişkiye girdiği için idam cezasına çarptırmak barbarlıktır.

More Sentences
Common Usage
sexual intercourse i. cinsel birleşme
General
sexual intercourse i. cima
sexual intercourse i. mücamaa
sexual intercourse i. cinsi münasebet
sexual intercourse i. birleşme
sexual intercourse i. ilişki
social intercourse i. muaşeret
full sexual intercourse i. tam birleşme
consensual sexual intercourse i. doğal cinsel ilişki
non-consensual sexual intercourse i. kişinin rızası olmadan girilen cinsel ilişki
full sexual intercourse i. tam cinsel birleşme
have intercourse with f. ilişkiye girmek
have sexual intercourse f. cinsel ilişkide bulunmak
have intercourse with f. ilişki kurmak
engage in a sexual intercourse f. cinsel ilişkiye girmek
deny having had sexual intercourse with someone f. cinsel ilişkiye girdiğini inkar etmek
have a sexual intercourse f. cinsel ilişkiye girmek
deny having had sexual intercourse with someone f. birisiyle cinsel ilişkiye girdiğini inkar etmek
obtain sexual intercourse by threat f. silah tehdidiyle cinsel ilişkiye girmek
have a sexual intercourse f. cinsellik yaşamak
engage in anal intercourse f. anal seks yapmak
have anal intercourse f. anal ilişkiye girmek
Law
sexual intercourse i. cinsel birleşme
sexual intercourse i. cinsi münasebet
sexual intercourse i. cinsel münasebet
anal intercourse i. fiili livata
illicit intercourse i. gayrimeşru cinsel ilişki
consensual sexual intercourse i. kişinin rızasıyla girilen cinsel ilişki
sexual intercourse with a minor i. reşit olmayanla cinsel ilişki
non-consensual sexual intercourse i. zorla ilişkiye girme
Politics
non intercourse i. bir devletin başka bir devlet ile diplomatik ve ticari ilişkilerini kesmesi
interdiction of commercial intercourse i. iki devlet arasındaki ticari ilişkilerini kesilmesi
non intercourse i. iki devlet arasındaki ticari ilişkilerin kesilmesi
non intercourse i. siyasal ilişkilerin kesilmesi
Medical
anal intercourse i. arkadan ilişki
rejected sexual intercourse i. boşalmadan önce penisin geri çekilmesi
rejected sexual intercourse i. boşalmak üzereyken penisin vajinadan çıkarılması
unprotected intercourse i. korunmasız ilişki
anal intercourse i. sodomi
Psychology
anal intercourse i. anal ilişki
forceful sexual intercourse i. cinsel ilişkiye zorlanma
Biology
sexual intercourse i. cinsel temas
Religious
ritually impure (due to sexual intercourse or semen discharge) s. cünüp
Slang
have intercourse f. götürmek
have intercourse f. mala vurmak
have intercourse f. sevişmek
have intercourse f. seks yapmak