İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | isolate f. | tecrit etmek | ||
I am fed up with imperfect people, so I've decided to isolate myself for a while. Ben kusurlu insanlardan bıktım, bu yüzden bir süre kendimi tecrit etmeye karar verdim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | isolate f. | izole etmek | ||
We must unite our efforts to isolate Cuba politically. Küba'yı siyasi olarak izole etmek için çabalarımızı birleştirmeliyiz. More Sentences |
||||
Genel | isolate f. | yalnızlaştırmak | ||
Tougher sanctions must be used in order even further to isolate Mugabe internationally. Mugabe'yi uluslararası alanda daha da yalnızlaştırmak için daha sert yaptırımlar uygulanmalıdır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | isolate f. | izole etmek | ||
Do you mean that you, too, are prepared to isolate Israel? Yani siz de mi İsrail'i izole etmeye hazırsınız? More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | isolate f. | soyutlamak | ||
General | ||||
Genel | isolate i. | ayrık faktör | ||
Genel | isolate i. | ayrık işlev | ||
Genel | isolate i. | ayrık süreç | ||
Genel | isolate i. | gözlem için ayrılmış şey | ||
Genel | isolate i. | kendi içinde ayrı temel nitelikler taşıyan şey | ||
Genel | isolate i. | parfümlerde kullanılmak üzere uçucu yağlardan ayrılan kimyasal bileşik | ||
Genel | isolate i. | popülasyondan ayrılan nispeten homojen popülasyon | ||
Genel | isolate i. | çevresinden izole yaşayan kimse | ||
Genel | isolate i. | tecrit edilmiş kimse | ||
Genel | isolate f. | arıtmak | ||
Genel | isolate f. | ayrı tutmak | ||
Genel | isolate f. | mahsur bırakmak | ||
Genel | isolate f. | tecrit etmek | ||
Genel | isolate f. | yalnız bırakmak | ||
Genel | isolate f. | ayırmak | ||
Genel | isolate f. | yalıtmak | ||
Genel | isolate f. | dışlamak | ||
Genel | isolate s. | izole | ||
Genel | isolate s. | tecrit edilmiş | ||
Technical | ||||
Teknik | isolate f. | bağlantıyı kesmek | ||
Teknik | isolate f. | diğerlerinden ayırmak | ||
Television | ||||
Televizyon | isolate f. | yakın çekim için seçmek | ||
Medical | ||||
Medikal | isolate i. | izolat | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | isolate f. | (deneyimleri veya hatıraları) duygulardan ayırmak | ||
Chemistry | ||||
Kimya | isolate i. | izole edilmiş mikroorganizma popülasyonu | ||
Kimya | isolate f. | ayırmak | ||
Kimya | isolate f. | yalıtmak | ||
Linguistics | ||||
Dilbilim | isolate i. | parça sözcük | ||
Dilbilim | isolate i. | tümce sözcük | ||
Military | ||||
Askeri | isolate f. | tecrit etmek |