Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşılıklı anlayış | mutual understanding i. | ||
Dialogue promotes mutual understanding among peoples in the cause of peace. Diyalog, barış için halklar arasında karşılıklı anlayışı teşvik eder. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | karşılıklı anlayış | mutual understanding i. | ||
Are there any plans to improve mutual understanding between the European Union and Libya? Avrupa Birliği ile Libya arasındaki karşılıklı anlayışı geliştirmeye yönelik herhangi bir plan var mı? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | karşılıklı anlayış | resonance i. | ||
Genel | karşılıklı anlayış | coherence [obsolete] i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | karşılıklı anlayış | give and take i. | ||
Politics | ||||
Siyasal | karşılıklı anlayış | exchange of sympathy i. |