| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | keep informed f. | bilgilendirilmek | ||
|
We should be kept informed about that; we should have an opportunity to deliver an opinion on it. Bu konuda bilgilendirilmeliyiz; bu konuda görüş bildirme fırsatına sahip olmalıyız. More Sentences |
||||
| Genel | keep informed f. | haberdar olmak | ||
|
In order to keep informed, I try to read as much as possible. Haberdar olmak için mümkün olduğunca çok okumaya çalışıyorum. More Sentences |
||||
| Genel | keep informed f. | bilgi vermek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | keep oneself informed of the latest developments f. | son gelişmeleri takip etmek |
| Genel | keep oneself informed of the latest developments f. | yenilikleri takip etmek |
| Speaking | ||
| Konuşma | once I find out about it I'll keep you informed expr. | öğrenir öğrenmez seni bilgilendireceğim |
| Konuşma | once I find out about it I'll keep you informed expr. | öğrenir öğrenmez sizi bilgilendireceğim |
| Konuşma | we will keep you informed expr. | sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz |
| Politics | ||
| Siyasal | keep currently informed f. | sürekli bilgi edinmek |
