İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | knoll i. | tepecik | ||
The hikers climbed the gentle knoll. Yürüyüşçüler alçak tepeciğe tırmandılar. More Sentences |
||||
Genel | knoll i. | şişkinlik | ||
Genel | knoll i. | kabarıklık | ||
Genel | knoll i. | tümsek | ||
Genel | knoll i. | çıkıntılı yer | ||
Genel | knoll i. | küçük tepe | ||
Genel | knoll i. | çalan bir çanın vuruşu | ||
Genel | knoll i. | zil sesi | ||
Genel | knoll f. | matemli bir şekilde çalmak (çan) | ||
Genel | knoll f. | özellikle bir cenaze için yavaş ve ciddiyetle çalmak (çan) | ||
Genel | knoll f. | ağır ağır çalmak (çan) | ||
Genel | knoll f. | matemli bir ses çıkarmak (çan) |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Geography | ||
Coğrafya | pine knoll shores i. | north carolina eyaletinde yerleşim yeri |