kulaklık - Türkçe İngilizce Sözlük

kulaklık

"kulaklık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kulaklık earphone i.
She plugged her earphones into her phone.
Kadın, kulaklığını telefonuna taktı.

More Sentences
kulaklık headphone i.
Put the headphone on.
Kulaklığı tak.

More Sentences
kulaklık headset i.
How much is that VR headset?
O VR kulaklık seti ne kadardır?

More Sentences
General
kulaklık earpiece i.
He inserted the earpiece to listen to the audio recording.
Ses kaydını dinlemek için kulaklığı taktı.

More Sentences
kulaklık headphones i.
Either you take intensive courses in the 11 EU languages, or we give you a pair of headphones immediately.
Ya 11 AB dilinde yoğun kurslar alırsınız ya da size hemen bir çift kulaklık veririz.

More Sentences
kulaklık headsets i.
We highly recommend to use only compatible headsets for this device.
Bu cihaz için yalnızca uyumlu kulaklıklar kullanmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

More Sentences
kulaklık earbuds i.
These earbuds only work on one side.
Bu kulaklığın yalnızca bir tarafı çalışıyor.

More Sentences
kulaklık earphones i.
Do you have earphones?
Kulaklığınız var mı?

More Sentences
Computer
kulaklık headset i.
Please show me how to use the headset.
Lütfen bana kulaklığı nasıl kullanacağımı göster.

More Sentences
Informatics
kulaklık headphone i.
Apple's new iPhone doesn't have a headphone jack.
Apple'ın yeni iPhone'unun kulaklık jakı yok.

More Sentences
Telecom
kulaklık earphone i.
I can barely hear without my earphone.
Kulaklığım olmadan zar zor duyabiliyorum.

More Sentences
Electric
kulaklık earphone i.
I can barely hear without my earphone.
Kulaklığım olmadan güçlükle duyabiliyorum.

More Sentences
Automotive
kulaklık headphones i.
I wonder if it is possible to get a set of headphones.
Bir kulaklık seti almanın mümkün olup olmadığını merak ediyorum.

More Sentences
Aeronautic
kulaklık ear muff i.
It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that.
Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıkla kapatmak önemlidir.

More Sentences
General
kulaklık earlap i.
kulaklık flap i.
kulaklık pair of headphones i.
kulaklık earflap i.
kulaklık hearing aid i.
kulaklık stereophones i.
kulaklık deaf-aid i.
kulaklık heads i.
Telecom
kulaklık telephone receiver i.
kulaklık headphone i.
Automotive
kulaklık earphone i.
Aeronautic
kulaklık ear defender i.
Military
kulaklık ear cup i.
kulaklık ear protector i.
Slang
kulaklık cans i.
kulaklık cans i.
British Slang
kulaklık cans i.

"kulaklık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kulaklık takmak wear headphone f.
Tom is wearing headphones.
Tom kulaklık takıyor.

More Sentences
Telecom
kulaklık girişi headphone jack i.
Apple's new iPhone doesn't have a headphone jack.
Apple'ın yeni iPhone'unda kulaklık girişi yok.

More Sentences
General
kulaklık (soğuğa karşı takılan) earmuff i.
kulaklık (kaskette) flap i.
(ikili) kulaklık headset i.
(ikili) kulaklık headphones i.
kulaklık çıkışı earphone output i.
kulakları kapatan büyük kulaklık boomset i.
kulaklık ucu eartip i.
(koruyucu) kulaklık ear protection i.
kablosuz kulaklık wireless headset i.
kulak üstü kulaklık on-ear headphones i.
kulaklık pedi earphone pads i.
kulak içine takılan kulaklık canalphone i.
kulaklık bandı headband i.
ikili kulaklık headpiece i.
kablosuz kulak içi kulaklık wireless earbuds i.
kablosuz kulaklık kullanmak use a wireless headset f.
kulaklık takmak wear a headset f.
kulaklık takmak put on a headset f.
kulaklık takmak put on a headphone f.
Technical
başa ve kulağa takılan kulaklık headphone and earphone i.
gürültüyü kesen/azaltan kulaklık noise canceling headset i.
ikili kulaklık headset i.
kulaklık yastığı ear pad i.
kristal kulaklık crystal headphone i.
kulaklık prizi headphone jack i.
kulaklık tipi koruyucuların araya girme kaybı insertion loss of ear-muff type protectors i.
mikrofonlu kulaklık headphone with microphone i.
mikrofonlu kulaklık headphones with mic i.
mikrofonlu kulaklık mic headphone i.
mikrofonlu kulaklık headset i.
piezoelektrik kulaklık piezoelectric earphone i.
telefon kulaklık headphone i.
yüksek duyarlılıklı kulaklık supra-aural earphone i.
kulak içi kulaklık bud i.
(başlık veya bone) kulaklık lug [scotland] i.
Computer
kulaklık sesi headphone vol i.
kulaklık sesi headphones vol i.
kulaklık çıkışı headphones out i.
kulaklık çıkışı headphone jack i.
kulaklık sessiz headphone mute expr.
kulaklık sessiz headphones mute expr.
Informatics
kulaklık fişi headphone jack i.
kulaklık çıkışı headphone jack i.
Telecom
gürültüyü kesen/azaltan kulaklık noise cancelling headset i.
kulaklık çıkışı headphone jack i.
kulaklık fişi earphone plug i.
ses kesen kulaklık noise cancelling headset i.
ses kesen kulaklık noise canceling headset i.
yarım daire kulaklık circum-aural headphones i.
kulak içi kulaklık earbud i.
kulak içine oturan bir çeşit kulaklık earbud i.
(cep telefonlarında) kablosuz kulaklık ve hoparlör hands-free i.
Electric
piezoelektrik kulaklık piezoelectric earphone i.
Television
başlıklı kulaklık headset i.
Automotive
gürültü önleyici kulaklık ear muff i.
kulaklık takınız use ear muffs expr.
Hunting
patlama sesine karşı kullanılan koruyucu kulaklık ear protectors i.
Slang
bir kişinin kulağında kulaklık varken yüksek sesle nefes alması veya ağzını şapırdatması deaf breath i.