Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | kulaklık | earphone i. | ||
She plugged her earphones into her phone. Kadın, kulaklığını telefonuna taktı. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kulaklık | headphone i. | ||
Put the headphone on. Kulaklığı tak. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kulaklık | headset i. | ||
How much is that VR headset? O VR kulaklık seti ne kadardır? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kulaklık | earpiece i. | ||
He inserted the earpiece to listen to the audio recording. Ses kaydını dinlemek için kulaklığı taktı. More Sentences |
||||
Genel | kulaklık | headphones i. | ||
Either you take intensive courses in the 11 EU languages, or we give you a pair of headphones immediately. Ya 11 AB dilinde yoğun kurslar alırsınız ya da size hemen bir çift kulaklık veririz. More Sentences |
||||
Genel | kulaklık | headsets i. | ||
We highly recommend to use only compatible headsets for this device. Bu cihaz için yalnızca uyumlu kulaklıklar kullanmanızı şiddetle tavsiye ederiz. More Sentences |
||||
Genel | kulaklık | earbuds i. | ||
These earbuds only work on one side. Bu kulaklığın yalnızca bir tarafı çalışıyor. More Sentences |
||||
Genel | kulaklık | earphones i. | ||
Do you have earphones? Kulaklığınız var mı? More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | kulaklık | headset i. | ||
Please show me how to use the headset. Lütfen bana kulaklığı nasıl kullanacağımı göster. More Sentences |
||||
Informatics | ||||
Bilişim | kulaklık | headphone i. | ||
Apple's new iPhone doesn't have a headphone jack. Apple'ın yeni iPhone'unun kulaklık jakı yok. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telekom | kulaklık | earphone i. | ||
I can barely hear without my earphone. Kulaklığım olmadan zar zor duyabiliyorum. More Sentences |
||||
Electric | ||||
Elektrik | kulaklık | earphone i. | ||
I can barely hear without my earphone. Kulaklığım olmadan güçlükle duyabiliyorum. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | kulaklık | headphones i. | ||
I wonder if it is possible to get a set of headphones. Bir kulaklık seti almanın mümkün olup olmadığını merak ediyorum. More Sentences |
||||
Aeronautic | ||||
Havacılık | kulaklık | ear muff i. | ||
It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that. Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıkla kapatmak önemlidir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kulaklık | earlap i. | ||
Genel | kulaklık | flap i. | ||
Genel | kulaklık | pair of headphones i. | ||
Genel | kulaklık | earflap i. | ||
Genel | kulaklık | hearing aid i. | ||
Genel | kulaklık | stereophones i. | ||
Genel | kulaklık | deaf-aid i. | ||
Genel | kulaklık | heads i. | ||
Telecom | ||||
Telekom | kulaklık | telephone receiver i. | ||
Telekom | kulaklık | headphone i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | kulaklık | earphone i. | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | kulaklık | ear defender i. | ||
Military | ||||
Askeri | kulaklık | ear cup i. | ||
Askeri | kulaklık | ear protector i. | ||
Slang | ||||
Argo | kulaklık | cans i. | ||
Argo | kulaklık | cans i. | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | kulaklık | cans i. |