Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kundaklama | arson i. | ||
They think it was arson. Onlar bunun kundaklama olduğunu düşünüyor. More Sentences |
||||
Genel | kundaklama | incension i. | ||
Genel | kundaklama | enswathement i. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | kundaklama | sabotage i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Law | ||
Hukuk | cinayet, tecavüz, hırsızlık ve kundaklama suçlarıyla ilgili davalar | pleas of the crown i. |
Hukuk | kundaklama ile ilgili | arsonous s. |