İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | large-scale s. | büyük ölçekli | ||
Monsanto is also behind the large-scale genetic modification of plants. Monsanto aynı zamanda bitkilerin büyük ölçekli genetik modifikasyonunun da arkasındadır. More Sentences |
||||
Genel | large-scale s. | büyük çapta | ||
The aid organisations have been warning of a large-scale disaster since September. Yardım kuruluşları Eylül ayından bu yana büyük çaplı bir felaket uyarısında bulunuyor. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | large-scale s. | büyük ölçekli | ||
Increased large-scale irrigation is no longer possible. Büyük ölçekli sulamanın arttırılması artık mümkün değil. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | large-scale s. | büyük | ||
Politics | ||||
Siyasal | large-scale s. | geniş kapsamlı | ||
Technical | ||||
Teknik | large-scale s. | gerçek büyüklükte | ||
Teknik | large-scale s. | gerçek ölçekte | ||
Teknik | large-scale s. | tabii büyüklükte |