later - Türkçe İngilizce Sözlük

later

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"later" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
later zf. sonradan
It is better to be bold now than to be sorry later.
Sonradan üzülmektense şimdi cesur olmak daha iyidir.

More Sentences
later zf. sonra
A few days later, I proposed the rules and arrangements for this fund to the Commission.
Birkaç gün sonra, bu fona ilişkin kuralları ve düzenlemeleri Komisyon'a teklif ettim.

More Sentences
General
later zf. sonraki
In later years he became a French citizen.
Sonraki yıllarda Fransız vatandaşı oldu.

More Sentences
later zf. daha sonra
I am sure that we can come back to this issue later.
Bu konuya daha sonra tekrar dönebileceğimizden eminim.

More Sentences
later zf. sonra
A few days later, on 11 September, the entire world was in shock.
Birkaç gün sonra, 11 Eylül'de tüm dünya şoktaydı.

More Sentences
later zf. bilahare
later zf. sonraları
Colloquial
later ünl. görüşmek üzere

"later" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 275 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ten years later i. on yıl sonra
Here we are, ten years later, and no revision to the existing legislation on noise has been made.
İşte on yıl sonra buradayız ve gürültüye ilişkin mevcut mevzuatta hiçbir değişiklik yapılmadı.

More Sentences
sooner or later zf. er veya geç
Sooner or later it happens to everyone.
Er veya geç herkesin başına gelir.

More Sentences
sooner or later zf. er geç
She will notice sooner or later.
Er geç farkına varacak.

More Sentences
sooner or later zf. eninde sonunda
He will regret it sooner or later.
Eninde sonunda pişman olacak.

More Sentences
a little later zf. biraz sonra
Can we meet a little later?
Biraz sonra buluşabilir miyiz?

More Sentences
and later zf. ve sonra
Both drivers were taken to the hospital and later released.
Her iki sürücü de hastaneye kaldırıldı ve sonra taburcu edildiler.

More Sentences
and later zf. ve daha sonra
Furthermore, the director of the newspaper was imprisoned and later freed.
Ayrıca, gazetenin müdürü hapse atılmış ve daha sonra serbest bırakılmıştır.

More Sentences
later on zf. ileride
If we fail to do so, we shall regret it dearly later on.
Eğer bunu başaramazsak ileride çok pişman olacağız.

More Sentences
later on zf. daha sonra
We can only accept proposals being tabled later on these matters.
Bu konularda ancak daha sonra sunulacak teklifleri kabul edebiliriz.

More Sentences
later this year zf. bu yıl içinde
The European Council is expected to convene an IGC later this year.
Avrupa Konseyi'nin bu yıl içinde bir IGC toplaması beklenmektedir.

More Sentences
a day later zf. bir gün sonra
Tom died a day later.
Tom bir gün sonra öldü.

More Sentences
three months later zf. üç ay sonra
Tom came back three months later.
Tom üç ay sonra geri geldi.

More Sentences
two weeks later zf. iki hafta sonra
Now, nearly two weeks later, 476 bodies have been recovered from the sea and 500 remain missing.
Şimdi, yaklaşık iki hafta sonra, denizden 476 ceset çıkarıldı ve 500 kişi hala kayıp.

More Sentences
few minutes later zf. birkaç dakika sonra
President Jackson left a few minutes later.
Başkan Jackson birkaç dakika sonra gitti.

More Sentences
later on zf. devamında
Hopefully, we shall reach an adequacy finding later on during the near because our negotiations continue.
Müzakerelerimiz devam ettiği için yakın zamanda bir yeterlilik bulgusuna ulaşacağımızı umuyoruz.

More Sentences
for later zf. sonrası için
Is it scheduled for later?
Daha sonrası için mi planlanıyor?

More Sentences
one year later zf. bir yıl sonra
This also means that we will receive some of this money back one year later.
Bu aynı zamanda bu paranın bir kısmını bir yıl sonra geri alacağımız anlamına da geliyor.

More Sentences
a year later zf. bir yıl sonra
And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament a year later as President of Poland.
Muhalif Walesa da bir yıl sonra Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.

More Sentences
30 years later zf. 30 yıl sonra
Today, 30 years later, these problems have still not been resolved.
Bugün, 30 yıl sonra, bu sorunlar hala çözülmedi.

More Sentences
Phrasals
postpone until (some later date or time) f. (ileriki bir tarihe/güne/zamana) ertelemek
Let's postpone until next week.
Gelecek haftaya erteleyelim.

More Sentences
Phrases
an hour later expr. bir saat sonra
Her fever was still higher an hour later.
Onun ateşi bir saat sonra hâlâ yüksekti.

More Sentences
two months later expr. iki ay sonra
Nobody understands this, and neither do they understand why President Bush is offering evidence now, two months later.
Kimse bunu anlamıyor ve Başkan Bush'un neden iki ay sonra şimdi kanıt sunduğunu da anlamıyorlar.

More Sentences
later that night expr. (o) gecenin ilerleyen saatlerinde
Later that night, Tom told Mary what had happened.
O gecenin ilerleyen saatlerinde Tom olanları Mary'ye anlattı.

More Sentences
Colloquial
six hours later expr. altı saat sonra
Sami landed in Cairo six hours later.
Sami altı saat sonra Kahire'ye indi.

More Sentences
several years later expr. birkaç yıl sonra
Tom died several years later.
Tom birkaç yıl sonra öldü.

More Sentences
later today expr. bugün geç saatlerde
We may have to work late today.
Bugün geç saate kadar çalışmamız gerekebilir.

More Sentences
later today expr. bugün ilerleyen saatlerde
It's supposed to get colder and snow later today.
Bugün ilerleyen saatlerde havanın daha da soğuması ve kar yağması bekleniyor.

More Sentences
later on expr. daha sonra
Later on, however, after 20 days, will there be a different strategy?
Ancak daha sonra, 20 gün sonra, farklı bir strateji olacak mı?

More Sentences
two weeks later expr. iki hafta sonra
Now, nearly two weeks later, 476 bodies have been recovered from the sea and 500 remain missing.
Yaklaşık iki hafta sonra, denizden 476 ceset çıkarıldı ve 500 kişi hala kayıp.

More Sentences
three days later expr. üç gün sonra
Tom's trial commenced three days later.
Tom'un duruşması üç gün sonra başladı.

More Sentences
Speaking
see you later ünl. hoşça kal
So long, see you later.
Hoşça kal, sonra görüşürüz.

More Sentences
maybe later expr. belki sonra
Maybe later.
Belki sonra.

More Sentences
a little later expr. biraz sonra
Could you come back a little later?
Biraz sonra gelebilir misin?

More Sentences
see you later expr. görüşürüz
I'll see you later tonight.
Bu gece görüşürüz.

More Sentences
see you later expr. sonra görüşürüz
It is always so hard to say see you later.
Sonra görüşürüz demek her zaman öyle zor geliyor ki.

More Sentences
catch you later expr. sonra konuşuruz
Catch you later, Tom.
Sonra konuşuruz, Tom.

More Sentences
Common Usage
a little later zf. birazdan
General
later stage i. ileri safha
later-born i. ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk
answer later f. sonra cevaplamak
control later f. sonradan kontrol etmek
control later f. sonra kontrol etmek
put off something until later f. ertelemek
later-born s. daha sonra doğan
later on zf. bilahare
much later in the history zf. tarihte son zamanlarda
sooner or later zf. nasıl olsa
later than expected zf. beklenenden daha geç
in the later century zf. yüzyılın sonlarına doğru
at a later stage zf. sonraki bir aşamada
at a later time zf. sonraki bir zamanda uygun bir zamanda
and later zf. sonra
at a later time zf. uygun bir zamanda
at a later time zf. sonraki bir zamanda
in the later century zf. yüzyılın sonlarında
sooner or later zf. erken veya geç
some time later zf. bir zaman sonra
sooner or later zf. er ya da geç
not later than tomorrow zf. en geç yarın
later this week zf. bu hafta içinde
after a while later zf. kısa bir süre sonra
one year later zf. bir sene sonra
later in the day zf. günün ilerleyen saatlerinde
later in the day zf. ilerleyen saatlerde
now or later zf. şimdi veya sonra
50 years later zf. elli yıl sonra
50 years later zf. 50 sene sonra
50 years later zf. elli sene sonra
50 years later zf. 50 yıl sonra
later on zf. daha sonraları
two weeks later zf. 2 hafta sonra
later on zf. ilerleyen zamanda
later on zf. ilerleyen zamanlarda
10 years later zf. on yıl sonra
ten years later zf. 10 sene sonra
ten years later zf. on sene sonra
10 years later zf. on sene sonra
10 years later zf. 10 yıl sonra
ten years later zf. 10 yıl sonra
10 years later zf. 10 sene sonra
forty years later zf. 40 yıl sonra
a year later zf. bir sene sonra
twenty years later zf. yirmi sene sonra
twenty years later zf. yirmi yıl sonra
a few hours later zf. birkaç saat sonra
later on zf. daha sonrasında
2 hours later zf. 2 saat sonra
3 years later zf. 3 yıl sonra
at a later date zf. ileriki bir tarihte
in the later tenth century zf. onuncu yüzyılın sonlarına doğru
five minutes later zf. 5 dakika sonra
later than ed. -den daha sonra
no later than ed. -den önce
no later than ed. ...tarihinden önce
no later than ed. -den daha önce
no later than ed. -den daha sonra olmayacak şekilde
Phrasals
postpone until (some later date or time) f. (sonraki bir tarihe/güne/zamana) ertelemek
Phrases
to be named later expr. şimdilik bilinen bu kadar
to be named later expr. ayrıntıları/adı daha sonra belirlenecek/açıklanacak
to be named later expr. adı sonra konulacak
cross that bridge later expr. o sorunu daha sonra düşünürüz
cross that bridge later expr. o konuyu daha sonra düşünürüz
later than usual expr. alışılmışdan daha geç
the person you have called can not be reached at the moment please try again later expr. aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz
one hour later expr. bir saat sonra
sooner rather than later expr. çok geçmeden
sooner rather than later expr. çok geç olmadan
sooner rather than later expr. çok zaman geçmeden
in the later years expr. daha sonraki yıllarda
sooner rather than later expr. fazla zaman geçmeden
2 months later expr. iki ay sonra
at a later date expr. ileriki bir tarihte
later that day expr. o gün daha sonra
later that day expr. o günün ilerleyen saatlerinde
somewhat later expr. neden sonra
what you plant now you will harvest later expr. ne ekersen onu biçersin
in the later years expr. sonraki yıllarda
not later than tomorrow expr. yarından tezi yok
two months later expr. 2 ay sonra
2 months later expr. 2 ay sonra
at a later date expr. sonraki bir tarihte
decades later expr. onlarca yıl sonra
Colloquial
check you later [south african] ünl. görüşürüz
check you later [south african] ünl. sonra görüşürüz
check you later [south african] ünl. hoşçakal
check you later [south african] ünl. görüşmek üzere
check you later [south african] ünl. hadi görüşürüz
bbl (be back later) ünl. sonra görüşürüz
bbl (be back later) ünl. sonra görüşmek üzere
bbl (be back later) ünl. şimdilik hoşça kal
some years later expr. birkaç yıl sonra
one week later expr. bir hafta sonra
a day or two later expr. bir iki gün sonra
perhaps a little later expr. belki biraz sonra
perhaps a little later expr. belki az sonra
some time later for no particular reason expr. bir süre sonra hiçbir neden yokken
a few years later expr. birkaç yıl sonra
not two months later expr. daha üzerinden iki ay bile geçmeden
sooner rather than later expr. ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi
take care see you later expr. kendine iyi bak sonra görüşürüz
please call later expr. sonra tekrar arayın lütfen
later on expr. sonrasında
later alligator expr. sonra görüşürüz
see u later expr. sonra görüşürüz
not later than expr. -ten
not later than expr. -dan önce
not later than expr. -den
not later than expr. -tan önce
l8r g8r (later, gater) expr. İngilizce later, gater (see you later, alligator) ifadesinin genellikle dijital ortamda mesaj yazarken kullanılan kısaltması
l8r g8r (later, gater) expr. sonra görüşürüz
l8r g8r (later, gater) expr. görüşürüz
later, gator expr. sonra görüşürüz
later, gator expr. görüşürüz
I'll try (one) later expr. sonra görüşürüz/konuşuruz
I'll try (one) later expr. sonra tekrar uğrarım
I'll try (one) later expr. başka zaman görüşürüz/konuşuruz
(goodbye) till later expr. şimdilik hoşça kal
(goodbye) till later expr. şimdilik hoşça kalın
(goodbye) till later expr. sonra görüşürüz
(goodbye) until later expr. şimdilik hoşça kal
(goodbye) until later expr. şimdilik hoşça kalın
(goodbye) until later expr. sonra görüşürüz
(I'll) smell ya later expr. şimdilik güle güle
(I'll) smell ya later expr. şimdilik hoşça kal
(I'll) smell ya later expr. sonra görüşürüz
(I'll) smell ya later expr. yakında tekrar görüşürüz
(I'll) smell ya later expr. görüşürüz
(I'll) smell you later expr. şimdilik güle güle
(I'll) smell you later expr. şimdilik hoşça kal
(I'll) smell you later expr. sonra görüşürüz
(I'll) smell you later expr. yakında tekrar görüşürüz
(I'll) smell you later expr. görüşürüz
a little later, perhaps expr. belki birazdan
a little later, perhaps expr. belki biraz sonra
a little later, perhaps expr. belki daha sonra
a little later, perhaps expr. daha sonra belki
a little later, perhaps expr. birazdan belki
I'll see ya (later) expr. (sonra) görüşürüz
see ya (later) exclam. (sonra) görüşürüz
Idioms
cross that bridge later f. o sorunu/konuyu daha sonra/zamanı gelince düşünmek
cross that bridge later f. o sorunla da/konuyla da sonra zamanı gelince uğraşmak
cross that bridge later f. bir sorun ya da meseleyi başka bir zamana bırakmak
cross that bridge later f. bir konuya/meseleye sonra bakmak
cross that bridge later f. oraya sonra gelmek
shoot first, ask questions later expr. önce ateş et/öldür sonra yargıla/yargılarsın
shoot first, ask questions later expr. ateş etmekten/öldürmekten çekinme
got to fly see you later expr. kaçmalıyım sonra görüşürüz
shoot first ask questions later expr. önce vur sonra sor
I've got to fly see you later expr. kaçmalıyım sonra görüşürüz
l've gotta fly see you later expr. kaçmalıyım sonra görüşürüz
Speaking
a little later expr. az sonra
we'll talk this later expr. bunu sonra konuşuruz
maybe later expr. belki daha sonra
it's for later expr. bu sonrası için
don’t throw it back in my face later expr. bunu daha sonra yüzüme vurma
I will call you later expr. ben seni sonra ararım
are you doing anything later? expr. buradan sonra bir işin var mı?
I'll call back later expr. ben sonra ararım
can we talk about this later? expr. bunu sonra konuşabilir miyiz?
a few days later expr. birkaç gün sonra
remind me to do that later expr. bunu sonra yapmamı hatırlat
much later expr. çok sonra
talk to you later expr. daha sonra konuşalım
we can talk later expr. daha sonra konuşabiliriz
are you doing anything later? expr. daha sonra bir işin var mı?
it's gonna rain sooner or later expr. eninde sonunda yağmur yağacak
it will happen sooner or later expr. er ya da geç olacak
you'd better you hear it from me now than from somebody else later expr. ileride başkalarından duyacağına şimdi benden duyman daha iyi
please call again later expr. lütfen daha sonra tekrar arayınız
please try again later expr. lütfen daha sonra tekrar deneyin
how many days later? expr. kaç gün sonra?
I'll try to catch you later expr. sonra görüşürüz/konuşuruz
I'll call back later expr. seni sonra ararım
I will tell you later expr. sana daha sonra anlatırım
can l call you later? expr. seni sonra arayabilir miyim?
I'll call you later expr. seni daha sonra arayacağım
see you later take care of yourself expr. sonra görüşürüz kendine iyi bak
see you later alligator expr. sonra görüşürüz
good-bye till later expr. şimdilik hoşça kal
I'll catch you later expr. sonra görüşürüz/konuşuruz
I'll call you later expr. seni sonra ararım
I'll tell it later expr. sonra söylerim
I'll tell it later expr. sonra anlatırım
text me later expr. sonra yazışalım
catch me later expr. sonra/başka zaman konuşalım/görüşelim
I will call you later expr. seni sonra ararım
buy now pay later expr. şimdi al sonra öde
I'll see you later expr. sonra görüşürüz
I'll try to see you later expr. sonra görüşürüz/konuşuruz
good-bye until later expr. şimdilik hoşça kal
what are you doing later? expr. sonra ne yapıyorsun?
ttyl (talk to you later) expr. sonra konuşuruz
I'll speak to you later expr. sonra konuşuruz
no later than 8:15 expr. 8:15'ten geç olmasın
can we continue this later? expr. (konuya/mevzuya) sonra devam edelim mi?
could we continue this later? expr. (konuya/mevzuya) sonra devam edelim mi?
see you later expr. yine görüşürüz
15 minutes later expr. 15 dakika sonra
and later? expr. ya sonra?
I will do it later expr. (bunu) sonra yaparım
we'll meet up later expr. sonra buluşuruz
Chat Usage
l8r (later) zf. (mesajlaşma dilinde) daha sonra
cul8tr (see you later) expr. görüşürüz
cul8r (see you later) expr. görüşmek üzere
cyl (see you later) expr. şimdilik hoşçakal
cyl (see you later) expr. sonra görüşürüz
sul8r (see you later) expr. sonra görüşürüz
Trade/Economic
pay-later options i. sonradan ödemeli opsiyonlar
payable to later s. sonra ödenebilir
Media
watch later list i. daha sonra izle listesi
Computer
an error occurred please try again later i. bir hata oluştu lütfen daha sonra tekrar deneyiniz
the page you are looking for is unavailable please try again later expr. aradığınız sayfaya erişilemiyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz
an error occurred please try again later expr. bir hata oluştu lütfen daha sonra tekrar deneyin
send later expr. daha sonra gönder
install later expr. daha sonra kur
show me later expr. daha sonra göster
add later expr. daha sonra ekle
continue later expr. daha sonra devam et
install later expr. daha sonra yükle
remind me later expr. daha sonra anımsat
register later expr. daha sonra kaydet
retry later expr. daha sonra yeniden deneyin
please try reconnecting later expr. lütfen daha sonra bağlanmayı deneyin
register later expr. sonra kaydet
remind me later expr. sonra anımsat
pay later expr. sonra öde
register later expr. sonra kaydol
cu l8r (see you later) expr. sonra görüşürüz
upgrade later expr. sonra yükselt
continue later expr. sonra devam et
Construction
at later ages expr. ileri yaşlarda
Slang
catch (one) later f. (biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
I'll try to catch you later expr. daha sonra görüşürüz/konuşuruz
Modern Slang
alma later i. ertelenmiş okul
alma later i. tecil edilmiş okul/üniversite