İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Computer | ||
Bilgisayar | mainstreaming i. | anayola sokma |
Psychology | ||
Psikoloji | mainstreaming i. | ana mecraya yönlendirme |
Education | ||
Eğitim | mainstreaming i. | kaynaştırma |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | gender mainstreaming i. | toplumsal cinsiyeti anaakımlaştırma | ||
In 1998, I was responsible for gender mainstreaming, which I defended in this Chamber. 1998 yılında, bu Mecliste savunduğum toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılmasından sorumluydum. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | gender mainstreaming i. | kadın erkek eşitliğini ana plan ve politikalara yerleştirme yaklaşımı | ||
Siyasal | gender mainstreaming i. | toplumsal cinsiyet politikası | ||
Social Sciences | ||||
Sosyal Bilimler | gender mainstreaming i. | toplumsal cinsiyet perspektifinin anaakımlaştırılması | ||
Education | ||||
Eğitim | reverse mainstreaming i. | tersine kaynaştırma |