| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | measuring i. | ölçüm | ||
|
Nor should the candidate countries fix the measuring rod so high up that it is no longer possible to jump over it. Aday ülkeler ölçüm çubuğunu üzerinden atlanamayacak kadar yükseğe de sabitlememelidir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | measuring i. | ölçüm | ||
|
Moving forward, she is right to say that we must look at a broad range of test measures. İleriye dönük olarak geniş bir yelpazedeki test ölçümlerine bakmamız gerektiğini söylemekte haklıdır. More Sentences |
||||
| Teknik | measuring i. | ölçme | ||
|
Nor should the candidate countries fix the measuring rod so high up that it is no longer possible to jump over it. Aday ülkeler ölçme çıtasını üzerinden atlanamayacak kadar yükseğe de koymamalı. More Sentences |
||||
| Automotive | ||||
| Otomotiv | measuring i. | ölçme | ||
|
So this means a waterfall is a way of measuring space. Yani bu, şelalenin bir alan ölçme yöntemi olduğu anlamına gelir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | measuring i. | değer biçme | ||
| Technical | ||||
| Teknik | measuring i. | ölçü | ||
