|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
mezar taşı |
gravestone i.
|
|
She placed fresh flowers on each gravestone.
Her bir mezar taşının üzerine taze çiçekler koydu.
More Sentences
|
2 |
Genel |
toplu mezar |
mass grave i.
|
|
In that connection, President Karzai's statement that the issue of the mass graves is to be investigated is encouraging.
Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Karzai'nin toplu mezarlar konusunun araştırılacağı yönündeki açıklaması cesaret vericidir.
More Sentences
|
3 |
Genel |
mezar odası |
burial chamber i.
|
|
The Thessaloniki Summit ought not to become a burial chamber.
Selanik Zirvesi bir mezar odası haline gelmemelidir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
mezar kazmak |
dig a grave f.
|
|
Those who dig a grave for others will fall therein.
Başkaları için mezar kazanlar, oraya düşecekler.
More Sentences
|
Archaeology |
|
5 |
Arkeoloji |
mezar odası |
sepulchre i.
|
|
The ancient tomb contained multiple sepulchres.
Antik mezarda birden fazla mezar odası bulunuyordu.
More Sentences
|
Geography |
|
6 |
Coğrafya |
mezar-ı şerif |
mazar-i-sharif i.
|
|
Another area in which we face similar problems is in relation to the massacre in Mazar-i-Sharif.
Benzer sorunlarla karşılaştığımız bir diğer alan da Mezar-ı Şerif'teki katliamla ilgilidir.
More Sentences
|
General |
|
7 |
Genel |
anıt mezar |
mausolea i.
|
|
8 |
Genel |
kemerli mezar odası (yeraltında) |
vault i.
|
|
9 |
Genel |
mezar taşı |
headstone i.
|
|
10 |
Genel |
genellikle yeraltında bulunan mezar odası |
burial vault i.
|
|
|
11 |
Genel |
mezar taşı |
stone i.
|
|
12 |
Genel |
mezar kazıcı |
gravedigger i.
|
|
13 |
Genel |
tepe biçiminde mezar |
cairn i.
|
|
14 |
Genel |
mezar taşı |
tombstone i.
|
|
15 |
Genel |
mezar yazıtı |
epitaph i.
|
|
16 |
Genel |
mezar hırsızı |
grave robber i.
|
|
17 |
Genel |
mezar taşları |
sepulchral monuments i.
|
|
18 |
Genel |
mezar taşı |
grave stone i.
|
|
19 |
Genel |
taş yığını halinde mezar |
cairn i.
|
|
20 |
Genel |
islami mezar taşları |
islamic sepulchral monuments i.
|
|
21 |
Genel |
anıt mezar |
cenotaph i.
|
|
22 |
Genel |
anıt mezar |
mausoleum i.
|
|
23 |
Genel |
mezar kitabesi |
epitaph i.
|
|
24 |
Genel |
mezar kazıcısı |
grave digger i.
|
|
25 |
Genel |
mezar bekçisi |
graveyard watchman i.
|
|
26 |
Genel |
mezar bekçisi |
cemetery guard i.
|
|
27 |
Genel |
simgesel mezar |
cenotaph i.
|
|
28 |
Genel |
mezar taşı yazısı |
epitaph i.
|
|
29 |
Genel |
mezar kenarı |
graveside i.
|
|
30 |
Genel |
mezar çevresi |
graveside i.
|
|
31 |
Genel |
mezar başı |
graveside i.
|
|
32 |
Genel |
mezar odası |
sepulture i.
|
|
33 |
Genel |
mezar odası |
sepulcher i.
|
|
34 |
Genel |
sanduka mezar |
cist i.
|
|
35 |
Genel |
mezar hırsızı |
graverobber i.
|
|
36 |
Genel |
mezar hırsızı |
body snatcher i.
|
|
37 |
Genel |
mezar soyguncusu |
body snatcher i.
|
|
38 |
Genel |
mezar soyguncusu |
graverobber i.
|
|
39 |
Genel |
mezar hırsızı |
ghoul i.
|
|
40 |
Genel |
mezar soyguncusu |
ghoul i.
|
|
41 |
Genel |
tarihi mezar taşı |
ancient headstone i.
|
|
42 |
Genel |
mezar-ı şerif |
mazar-i sharif i.
|
|
43 |
Genel |
mezar-ı şerif |
mazar-e sharif i.
|
|
44 |
Genel |
taş ya da kayadan yapılma mezar |
sepulcher i.
|
|
45 |
Genel |
sonradan gömülmek için alınan boş mezar |
cemetery plot i.
|
|
46 |
Genel |
mezar ziyareti |
cemetery visit i.
|
|
47 |
Genel |
mezar yağmacısı |
tomb raider i.
|
|
48 |
Genel |
taş yığını halinde mezar |
carn i.
|
|
49 |
Genel |
tepe biçiminde mezar |
carn i.
|
|
50 |
Genel |
anıt mezar |
cenotaphy [obsolete] i.
|
|
|
51 |
Genel |
temsili mezar |
cenotaphy [obsolete] i.
|
|
52 |
Genel |
yassı mezar taşı |
through stone [scottish] i.
|
|
53 |
Genel |
mezar gibi karanlık yer |
tomb i.
|
|
54 |
Genel |
anıt mezar |
empty tomb i.
|
|
55 |
Genel |
mezar taşı |
grave marker i.
|
|
56 |
Genel |
iki büyük dik taş ve bir kapak taşından oluşan tarih öncesi bir mezar |
bowing stone i.
|
|
57 |
Genel |
(ispanyolca) mezar hırsızı |
huaquero i.
|
|
58 |
Genel |
(ispanyolca) mezar yağmacısı |
huaquero i.
|
|
59 |
Genel |
mezar kayıt hizmeti |
graves registration program i.
|
|
60 |
Genel |
toplu mezar yeri |
ossuary i.
|
|
61 |
Genel |
mezar soyguncusu |
grave robber i.
|
|
62 |
Genel |
mezar hırsızı |
snatcher i.
|
|
63 |
Genel |
mezar soyguncusu |
snatcher i.
|
|
64 |
Genel |
mezar bekçisi |
gravekeeper i.
|
|
65 |
Genel |
mezar yapmak |
dig a grave f.
|
|
66 |
Genel |
mezar yerlerini satın almak |
buy one’s cemetery plots f.
|
|
67 |
Genel |
(mezar taşı vb.) yeniden yazılamak |
reletter f.
|
|
68 |
Genel |
(biri/bir şey için) mezar olmak |
entomb f.
|
|
69 |
Genel |
mezar yazıtı ile anmak |
epitaph f.
|
|
70 |
Genel |
mezar gibi |
sepulchral s.
|
|
71 |
Genel |
mezar gibi |
tomblike s.
|
|
72 |
Genel |
mezar gibi |
charnel s.
|
|
73 |
Genel |
mezar gibi |
tombal s.
|
|
74 |
Genel |
mezar gibi |
tombic s.
|
|
75 |
Genel |
mezar ile ilgili |
tombal s.
|
|
76 |
Genel |
mezar işlevi gören |
tombal s.
|
|
77 |
Genel |
mezar gibi |
tumulary s.
|
|
78 |
Genel |
mezar yazıtı ile ilgili |
epitaphic s.
|
|
79 |
Genel |
mezar gerektirmeyen |
graveless s.
|
|
80 |
Genel |
mezar çevresinde olan |
graveside s.
|
|
81 |
Genel |
mezar gibi |
sepulchrally zf.
|
|
Idioms |
|
82 |
Deyim |
birine mezar olan suyun dibi |
watery grave i.
|
|
83 |
Deyim |
mezar gibi sessiz |
as still as the grave expr.
|
|
84 |
Deyim |
mezar gibi sessiz |
as quiet as the grave expr.
|
|
85 |
Deyim |
mezar gibi sessiz |
as quiet as the tomb expr.
|
|
86 |
Deyim |
mezar gibi sessiz |
as silent as the grave expr.
|
|
87 |
Deyim |
mezar gibi sessiz |
as silent as the tomb expr.
|
|
Speaking |
|
88 |
Konuşma |
burası mezar gibi |
it's like a tomb in here expr.
|
|
Law |
|
89 |
Hukuk |
mezar hırsızlığı |
tomb raiding i.
|
|
90 |
Hukuk |
mezar soygunculuğu |
tomb raiding i.
|
|
91 |
Hukuk |
mezar soygunculuğu |
grave robbing i.
|
|
92 |
Hukuk |
mezar hırsızlığı |
grave robbing i.
|
|
93 |
Hukuk |
mezar soygunculuğu |
grave robbery i.
|
|
94 |
Hukuk |
mezar hırsızlığı |
grave robbery i.
|
|
Architecture |
|
95 |
Mimarlık |
anıt mezar |
mausoleum i.
|
|
96 |
Mimarlık |
kilise içindeki mezar |
sacellum i.
|
|
97 |
Mimarlık |
mezar odası |
crypt i.
|
|
98 |
Mimarlık |
ölülerin küllerinin bulunduğu urneleri koymak için gözleri bulunan mezar yapısı |
columbarium i.
|
|
99 |
Mimarlık |
ölülerin küllerinin bulunduğu urneleri koymak için gözleri bulunan mezar yapısı |
columbary i.
|
|
Psychology |
|
100 |
Psikoloji |
mezar taşlarından korkma |
placophobia i.
|
|
Social Sciences |
|
101 |
Sosyal Bilimler |
mezar odası veya gömüt yapısında |
sepulchrous s.
|
|
102 |
Sosyal Bilimler |
mezara veya mezar odasına ait |
sepultural s.
|
|
103 |
Sosyal Bilimler |
mezar veya mezar odası ile ilişkili |
sepultural s.
|
|
Literature |
|
104 |
Edebiyat |
mezar taşına yazılan yazı |
hic jacet i.
|
|
History |
|
105 |
Tarih |
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı |
mastaba i.
|
|
106 |
Tarih |
(eski mısır'da) altındaki mumya odası ile bağlantılı olan, düz bir çatısı olan yanları eğimli dikdörtgen şeklindeki mezar yapısı |
mastabah i.
|
|
107 |
Tarih |
halikarnas'ta pers satrapı mausolus'un anısına inşa edilen beyaz mermerden bir anıt mezar |
mausoleum at halicarnasus i.
|
|
108 |
Tarih |
19. yüzyılda yeni ölen birinin mezarı üzerine mezar hırsızlarını caydırmak için konulan ağır demir ızgara |
mortsafe i.
|
|
Archaeology |
|
109 |
Arkeoloji |
çömlek mezar |
jar burial i.
|
|
110 |
Arkeoloji |
arı kovanına benzeyen, kuru duvardan inşa edilen antik mezar |
tholos i.
|
|
111 |
Arkeoloji |
arı kovanına benzeyen, kuru duvardan inşa edilen antik mezar |
tholus i.
|
|
112 |
Arkeoloji |
mezar odası |
tomb chamber i.
|
|
113 |
Arkeoloji |
üç küçük odadan oluşan mezar |
tritaph i.
|
|
114 |
Arkeoloji |
üç sandukadan oluşan mezar |
tritaph i.
|
|
115 |
Arkeoloji |
anıt mezar |
monumental tomb i.
|
|
116 |
Arkeoloji |
anıt mezar |
memorial tomb i.
|
|
117 |
Arkeoloji |
arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim |
necropolis i.
|
|
118 |
Arkeoloji |
ev tipi mezar |
houselike tomb i.
|
|
119 |
Arkeoloji |
kuyu mezar |
shaft tomb i.
|
|
120 |
Arkeoloji |
mezar steli |
funerary stele i.
|
|
121 |
Arkeoloji |
mezar sahibi |
tomb owner i.
|
|
122 |
Arkeoloji |
mezar şapeli |
funerary chapel i.
|
|
123 |
Arkeoloji |
mezar şapeli |
paracclesion i.
|
|
124 |
Arkeoloji |
şaft mezar |
shaft tomb i.
|
|
125 |
Arkeoloji |
sanduka mezar |
kist i.
|
|
126 |
Arkeoloji |
sanduka mezar |
kistvaen i.
|
|
127 |
Arkeoloji |
megalitik mezar |
megalithic tomb i.
|
|
128 |
Arkeoloji |
megalit mezar |
megalithic tomb i.
|
|
129 |
Arkeoloji |
m.ö. 4. bin yıla tarihlendiği düşünülüp yer altında veya höyükle örtülü olabilen devasa taşlardan inşa edilmiş mezar odaları |
megalithic tomb i.
|
|
130 |
Arkeoloji |
britanya adaları'nda bulunan, neolitik döneme veya tunç çağına ait olup dikili taşları, ahşap direkleri, höyükleri veya mezar çukurlarını içeren bir yapı |
henge i.
|
|
131 |
Arkeoloji |
(eski yeraltı mezarları ve bazı mezar türlerinde) vücudun veya urnenin konulduğu kayaya oyulmuş küçük girinti |
loculus i.
|
|
132 |
Arkeoloji |
mezar objeleri |
grave goods i.
|
|
133 |
Arkeoloji |
mezar eşyaları |
grave goods i.
|
|
134 |
Arkeoloji |
höyük mezar |
grave mound i.
|
|
135 |
Arkeoloji |
bir tür mezar hücresi |
loculus i.
|
|
136 |
Arkeoloji |
hristiyanlık öncesinde görülen taş tabut veya mezar odası |
cistvaen i.
|
|
137 |
Arkeoloji |
britanya adaları'nda bulunan neolitik bir mezar |
court tomb i.
|
|
138 |
Arkeoloji |
sanduka mezar |
cyst i.
|
|
139 |
Arkeoloji |
taş mezar |
sepulchre i.
|
|
140 |
Arkeoloji |
kaya mezar |
sepulchre i.
|
|
Religious |
|
141 |
Dini |
sunağa benzeyen mezar |
altar tomb i.
|
|
142 |
Dini |
kudüs'te içinde hz.isa'nın mezarının bulunduğuna inanılan kutsal mezar kilisesi |
church of the holy sepulchre i.
|
|
143 |
Dini |
erken hristiyanlık döneminde mezar olarak kullanılan bina veya odaya verilen ad |
martyrium i.
|
|
144 |
Dini |
isa'nın bedeninin gömülme ve dirilme arasında yattığı mezar |
holy sepulcher i.
|
|
145 |
Dini |
kutsal mezar |
holy sepulcher i.
|
|
146 |
Dini |
isa'nın bedeninin gömülme ve dirilme arasında yattığı mezar |
holy sepulchre i.
|
|
147 |
Dini |
kutsal mezar |
holy sepulchre i.
|
|
Military |
|
148 |
Askeri |
askeri mezar kayıt hizmeti |
military grave registration service i.
|
|
149 |
Askeri |
gömme ve mezar kaydı |
burial and grave registration i.
|
|
150 |
Askeri |
müşterek mezar |
common grave i.
|
|
151 |
Askeri |
mezar kayıt hizmeti |
graves registration service i.
|
|
Painting |
|
152 |
Resim |
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo |
noli me tangere i.
|
|
153 |
Resim |
hz. isa'nın dirilişi akabinde mezar başında mecdelli meryem ile karşılaşmasını anlatan bir tablo |
noli-me-tangere i.
|
|
Abbreviation |
|
154 |
Kısaltma |
mezar yazıtı |
epit. (epitaph) i.
|
|
Latin |
|
155 |
Latince |
(mezar taşlarında) hic jacet sepultus |
hjs (hic jacet sepultus) kısalt.
|
|
Archaic |
|
156 |
Eski Kullanım |
mezar yazıtı |
epitaphic i.
|
|
157 |
Eski Kullanım |
mezar tepeciği |
low i.
|
|
158 |
Eski Kullanım |
mezar olmak |
intomb f.
|
|
159 |
Eski Kullanım |
'e mezar görevi görmek |
intomb f.
|
|
Star Wars |
|
160 |
Star Wars |
kazılmış mezar |
excavated tomb i.
|
|
161 |
Star Wars |
mezar dikeni |
grave thorn i.
|
|
162 |
Star Wars |
mezar (belsavis) |
the tomb i.
|
|