missed - Türkçe İngilizce Sözlük

missed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"missed" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
General
missed s. kaçırılmış
A missed opportunity never comes again.
Kaçırılan bir fırsat bir daha asla gelmez.

More Sentences
missed s. kaybedilmiş
You missed a lot.
Sen çok şey kaybettin.

More Sentences
Computer
missed expr. kaçırıldı

"missed" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

İngilizce Türkçe
General
missed call i. cevapsız çağrı
You have three missed calls.
Üç cevapsız çağrın var.

More Sentences
missed call i. cevapsız arama
You have three missed calls.
Üç cevapsız araman var.

More Sentences
be missed f. kaçırılmak (fırsat vb)
The penalty was missed.
Penaltı kaçırılmıştı.

More Sentences
be missed f. özlenmek
Tom won't be missed.
Tom özlenmeyecek.

More Sentences
Speaking
you're being missed expr. özleniyorsun
You're being missed so much.
Çok özleniyorsun.

More Sentences
General
missed abortion i. missed abortus
badly missed opportunity i. kötü biçimde kaçırılmış fırsat
make a missed call from a private number f. gizli numaradan çağrı atmak
give a missed call f. (telefonla) çaldırmak
give a missed call f. çağrı atmak
give a missed call f. gizli numaradan çağrı bırakmak
Phrases
in case you missed it (Icymi) expr. belki kaçırmışsındır (diye)
in case you missed it expr. belki kaçırmışsındır (diye)
Colloquial
a missed opportunity i. kaçan fırsat
in case you missed it (icymi) expr. kaçırmış olma ihtimaline karşı
in case you missed it (icymi) expr. belki kaçırmışsındır
Speaking
I missed you, too expr. ben de seni özledim
you must have missed me expr. beni özlemiş olmalısın
I missed the school bus expr. ben okul otobüsünü kaçırdım
I missed you too expr. ben de seni özledim
he just missed being run over expr. ezilmekten zor kurtuldu
I'm sorry I missed the meeting expr. özür dilerim toplantıyı kaçırdım
we missed our bus expr. otobüsümüzü kaçırdık
if you only knew what you missed expr. neler kaçırdın bir bilsen
I missed the school bus expr. okul otobüsünü kaçırdım
I am sorry I missed the bus expr. özür dilerim otobüsü kaçırdım
you are being missed expr. özleniyorsunuz
you are being missed expr. özleniyorsun
you're being missed expr. özleniyorsunuz
you don't know what you missed expr. neler kaçırdın bir bilsen
you've got no idea what you missed expr. neler kaçırdın bir bilsen
I missed you expr. özledim seni
I already missed you expr. seni özledim şimdiden
I'm sorry I missed the meeting expr. toplantıyı kaçırdığım için çok üzgünüm
I missed the train expr. treni kaçırdım
I missed it by a few minutes expr. (uçağı vb) kıl payı kaçırdım
Trade/Economic
missed discount i. kayıp indirim
missed discount i. kaybedilen iskonto
missed discount i. kayıp iskonto
Aeronautic
initial missed approach point i. ilk pas geçme noktası
initial missed approach waypoint i. ilk pas geçme noktası
execute missed approach i. pas geçme
missed approach i. pas geçme
missed duty period i. pas görev süresi
missed approach procedure i. pas geçme prosedürü
missed approach point i. pas geçme noktası
missed approach procedure i. pas geçme usulü
Medical
missed opportunity for vaccination i. kaçırılmış aşılama fırsatı
missed diognosis i. atlanmış tanı
Pathology
missed abortion i. gecikmiş düşük
Military
missed approach i. hatalı yaklaşma
missed approach altitude i. pas geçme irtifası
missed approach i. pas geçme
missed approach procedure i. pas geçme usulü
missed approach i. tamamlanmamış yaklaşma
Sport
missed shot i. isabetsiz atış