| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | mobility i. | hareketlilik | ||
|
The Commission has indicated that changes in current mobility patterns need to be a high priority. Komisyon, mevcut hareketlilik modellerinde değişiklik yapılmasının yüksek bir öncelik olması gerektiğini belirtmiştir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | mobility i. | hareket kabiliyeti | ||
|
This should guarantee safe, pavement-level boarding by all persons of reduced mobility. Bu, hareket kabiliyeti kısıtlı tüm kişilerin kaldırım seviyesinde güvenli bir şekilde binişini garanti altına almalıdır. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | mobility i. | hareketlilik | ||
|
Therefore, you must vote for the mobility of researchers in Europe!' Bu nedenle, Avrupa'daki araştırmacıların hareketliliği için oy kullanmalısınız! More Sentences |
||||
| Dentistry | ||||
| Diş Hekimliği | mobility i. | mobilite | ||
|
Stand firm on the demand for mobility, not as a right, as it says here in the report, but as a management tool. Raporda söylendiği gibi bir hak olarak değil, bir yönetim aracı olarak mobilite talebi konusunda kararlı olun. More Sentences |
||||
| Chemistry | ||||
| Kimya | mobility i. | hareketlilik | ||
|
We are always talking about a great deal of mobility and flexibility, and about the internal market. Her zaman büyük bir hareketlilik ve esneklikten ve iç pazardan bahsediyoruz. More Sentences |
||||
| Social Sciences | ||||
| Sosyal Bilimler | mobility i. | (sosyal gruplar, sınıflar veya tabakalar arasında) insan hareketliliği | ||
|
We must not penalise but reward these people for their mobility. Bu insanları hareketliliklerinden dolayı cezalandırmamalı, aksine ödüllendirmeliyiz. More Sentences |
||||
| Military | ||||
| Askeri | mobility i. | hareket kabiliyeti | ||
|
One of the objectives of the directive is to improve access to public transport for persons of reduced mobility. Direktifin amaçlarından biri de hareket kabiliyeti kısıtlı kişilerin toplu taşımaya erişimini iyileştirmektir. More Sentences |
||||
| Sport | ||||
| Spor | mobility i. | hareketlilik | ||
|
How can we talk about mobility if we do not have researchers? Araştırmacılarımız yoksa hareketlilik hakkında nasıl konuşabiliriz? More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | mobility i. | oynaklık | ||
| Genel | mobility i. | taşınırlık | ||
| Genel | mobility i. | devingenlik | ||
| Genel | mobility i. | devinim | ||
| Genel | mobility i. | değişkenlik | ||
| Genel | mobility i. | gezerlik | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | mobility i. | akışkanlık | ||
| Ticaret/Ekonomi | mobility i. | değişkenlik | ||
| Ticaret/Ekonomi | mobility i. | eğitim amaçlı değişim | ||
| Ticaret/Ekonomi | mobility i. | eğitim veren kurumlar arasında değişim | ||
| Law | ||||
| Hukuk | mobility i. | hücrede kalan bir suçlunun topluma dönüş için hazırlık olarak dışarıda geçirmesine izin verilen süre | ||
| Technical | ||||
| Teknik | mobility i. | devingenlik | ||
| Teknik | mobility i. | hareket etme yeteneği | ||
| Teknik | mobility i. | akma noktası aşıldıktan sonra bir katının baskı altında deforme olma hızının ölçüsü | ||
| Teknik | mobility i. | gaz veya elektrolitik iyonların birim potansiyel gradyan etki altında hareket ettiği ortalama hız | ||
| Teknik | mobility i. | çözeltideki moleküllerin birim ozmotik basınç gradyanın etkisi altında dağıldığı ortalama hız | ||
| Physics | ||||
| Fizik | mobility i. | devinimlilik | ||
| Biology | ||||
| Biyoloji | mobility i. | devinirlik | ||
| Biochemistry | ||||
| Biyokimya | mobility i. | devingenlik | ||
| Military | ||||
| Askeri | mobility i. | oynaklık | ||
| Askeri | mobility i. | yer değiştirme yeteneği | ||
