İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | moonlit s. | ay ışığının aydınlattığı | ||
They took a romantic walk along the moonlit beach. Ay ışığının aydınlattığı sahilde romantik bir yürüyüş yaptılar. More Sentences |
||||
Genel | moonlit s. | mehtapta olan | ||
Genel | moonlit s. | mehtaplı | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | moonlit s. | sarhoş | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | kafası iyi | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | kafası güzel | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | ev yapımı içkiyle sarhoş olmuş | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | ev yapımı alkolün etkisinde | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | kaçak içkiyle sarhoş olmuş | ||
Konuşma Dili | moonlit s. | kaçak alkolün etkisinde |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | moonlit nights i. | mehtaplı geceler |