|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
nation state i.
|
ulus devlet |
|
Montesquieu is, to be sure, a philosopher who talked about democracy and the nation state.
Montesquieu şüphesiz demokrasi ve ulus devlet hakkında konuşmuş bir filozoftur.
More Sentences
|
2 |
Genel |
turkish nation i.
|
türk ulusu |
|
Mustafa Kemal is known by many as the father of the Turkish nation.
Mustafa Kemal birçok kişi tarafından Türk ulusunun babası olarak bilinir.
More Sentences
|
|
3 |
Genel |
turkish nation i.
|
türk milleti |
|
Mustafa Kemal is known by many as the father of the Turkish nation.
Mustafa Kemal, birçok kişi tarafından Türk milletinin atası olarak bilinir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
nation-state i.
|
ulus-devlet |
|
The nation-state of the nineteenth century is not the blueprint for Europe's architecture in the twenty-first century.
On dokuzuncu yüzyılın ulus-devleti, yirmi birinci yüzyılda Avrupa'nın mimarisinin planı değildir.
More Sentences
|
5 |
Genel |
nation-building i.
|
ulus inşası |
|
It requires security, as we know from previous examples of nation-building.
Daha önceki ulus inşası örneklerinden de bildiğimiz gibi güvenlik gerektirir.
More Sentences
|
6 |
Genel |
our nation i.
|
ulusumuz |
|
Governance can only be built brick by brick from the bottom, from the ground floor, from our nations and regions.
Yönetişim ancak en alttan, zeminden, uluslarımızdan ve bölgelerimizden tuğla tuğla inşa edilebilir.
More Sentences
|
7 |
Genel |
island nation i.
|
ada ülkesi |
|
Ireland is a small island nation, effectively without any recovery or incineration facilities.
İrlanda küçük bir ada ülkesidir ve herhangi bir geri kazanım ya da yakma tesisi bulunmamaktadır.
More Sentences
|
Idioms |
|
8 |
Deyim |
one nation i.
|
tek millet |
|
It was one nation until 1993, after which it was divided.
O 1993 yılına kadar tek milletti, ondan sonra bölündü.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
9 |
Ticaret/Ekonomi |
nation building i.
|
ulus inşası |
|
I think that this is a sign that nation building does not happen overnight.
Bence bu, ulus inşasının bir gecede gerçekleşmediğinin bir işaretidir.
More Sentences
|
Law |
|
10 |
Hukuk |
nation state i.
|
ulus devlet |
|
It must be a federation of nation States but not an interfering Superstate.
Ulus Devletlerden oluşan bir federasyon olmalı ancak müdahaleci bir Süper Devlet olmamalıdır.
More Sentences
|
Politics |
|
11 |
Siyasal |
nation-states i.
|
ulus-devlet |
|
The present nation-states were born at a certain moment with an internal trend towards their transformation.
Mevcut ulus-devletler, dönüşümlerine yönelik içsel bir eğilimle belirli bir anda doğdular.
More Sentences
|
12 |
Siyasal |
nation-state i.
|
ulus devlet |
|
However, we must be vigilant in the face of global operators against whom nation-states can no longer impose limits.
Bununla birlikte ulus devletlerin artık sınır koyamadığı küresel operatörler karşısında uyanık olmalıyız.
More Sentences
|
13 |
Siyasal |
nation-state i.
|
ulus-devlet |
|
We cannot isolate a nation-state of 1.3 billion people.
1,3 milyarlık bir ulus-devleti izole edemeyiz.
More Sentences
|
14 |
Siyasal |
european nation i.
|
avrupa ülkesi |
|
We look on Israel as a European nation to all intents and purposes.
Biz İsrail'i her anlamda bir Avrupa ülkesi olarak görüyoruz.
More Sentences
|
General |
|
15 |
Genel |
nation state i.
|
vatandaşlarının ortak dil, tarih vb faktörlerce birbirlerine bağlı olduğu egemen devlet |
|
16 |
Genel |
african nation i.
|
afrika ulusu |
|
17 |
Genel |
asian nation i.
|
asya milleti |
|
18 |
Genel |
aid giving nation i.
|
yardım eden ülke |
|
19 |
Genel |
member nation i.
|
üye ülke |
|
20 |
Genel |
trading nation i.
|
tüccar millet |
|
21 |
Genel |
devotion to one's nation i.
|
vatan sevgisi |
|
22 |
Genel |
nuclear-biological-chemical capable nation i.
|
nbc silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke |
|
|
23 |
Genel |
nation-state i.
|
milli devlet |
|
24 |
Genel |
nation-state i.
|
ulusdevlet |
|
25 |
Genel |
nation-wide movement i.
|
milli hareket |
|
26 |
Genel |
love of country and nation i.
|
vatan ve millet sevgisi |
|
27 |
Genel |
lord of the nation i.
|
milletin efendisi |
|
28 |
Genel |
a peaceful nation i.
|
barışçıl bir millet |
|
29 |
Genel |
rainbow nation i.
|
güney afrika'nın çok ırklı nüfusunu ifade eden bir söz |
|
30 |
Genel |
nation [dialect] i.
|
lanet |
|
31 |
Genel |
nation [dialect] i.
|
bela |
|
32 |
Genel |
north american nation i.
|
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri |
|
33 |
Genel |
space-faring nation i.
|
uzaya erişim kapasitesi bulunan ülke |
|
34 |
Genel |
become a nation f.
|
ulus halini almak |
|
35 |
Genel |
become a nation f.
|
uluslaşmak |
|
36 |
Genel |
become a nation f.
|
milletleşmek |
|
37 |
Genel |
address the nation f.
|
ulusa hitap etmek |
|
38 |
Genel |
known throughout the nation s.
|
tüm ülkede tanınan |
|
39 |
Genel |
nation-wide s.
|
millet çapında |
|
40 |
Genel |
nation-wide s.
|
ülke çapında olan |
|
41 |
Genel |
nation-wide s.
|
ülke geneli |
|
42 |
Genel |
sub-nation s.
|
ulusaltı |
|
43 |
Genel |
nation [dialect] s.
|
büyük |
|
44 |
Genel |
nation [dialect] s.
|
geniş |
|
45 |
Genel |
across the nation zf.
|
tüm ulus çapında |
|
46 |
Genel |
on behalf of turkish nation zf.
|
türk milleti adına |
|
47 |
Genel |
in front of the whole nation zf.
|
tüm ulusun önünde |
|
48 |
Genel |
across the nation zf.
|
tüm ülke çapında |
|
49 |
Genel |
across the nation zf.
|
ülke genelinde |
|
50 |
Genel |
across the nation zf.
|
ülke çapında |
|
51 |
Genel |
across the nation zf.
|
ülkenin genelinde |
|
52 |
Genel |
across the nation zf.
|
yurt çapında |
|
53 |
Genel |
across the nation zf.
|
yurt genelinde |
|
54 |
Genel |
nation [dialect] zf.
|
aşırı derecede |
|
55 |
Genel |
nation [dialect] zf.
|
çok |
|
Phrases |
|
56 |
İfadeler |
sovereignty rests unconditionally with the nation expr.
|
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir |
|
Proverb |
|
57 |
Atasözü |
authority, without any condition and reservation, belongs to the nation
|
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir |
|
Colloquial |
|
58 |
Konuşma Dili |
sweep the nation f.
|
(toplumu/ülkeyi) kasıp kavurmak |
|
Idioms |
|
59 |
Deyim |
one nation i.
|
tek ulus |
|
60 |
Deyim |
one nation i.
|
politik ideolojiler/sosyal eşitsizlikler tarafından ayrıştırılmamış ülke |
|
61 |
Deyim |
one nation i.
|
politik ideolojiler/sosyal eşitsizlikler yüzünden ayrışmamış halk |
|
Trade/Economic |
|
62 |
Ticaret/Ekonomi |
creditor nation i.
|
borç veren ülke |
|
|
63 |
Ticaret/Ekonomi |
debtor nation i.
|
borçlu millet |
|
64 |
Ticaret/Ekonomi |
borrowing nation i.
|
borç alan ülke |
|
65 |
Ticaret/Ekonomi |
debtor nation i.
|
borçlu ülke |
|
66 |
Ticaret/Ekonomi |
debtor nation i.
|
borç alan ülke |
|
67 |
Ticaret/Ekonomi |
law of nation i.
|
devletler hukuku |
|
68 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favoured nation i.
|
en çok kayrılan ulus |
|
69 |
Ticaret/Ekonomi |
most favored nation i.
|
en çok kayırılan ülke |
|
70 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favoured-nation-tariff i.
|
en ziyade müsaadeye mazhar millet tarifesi |
|
71 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favoured-nation-tariff i.
|
en çok kayrılan ülke tarifesi |
|
72 |
Ticaret/Ekonomi |
most favoured nation tariff i.
|
en cok kayrılan ülke tarifesi |
|
73 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favored-nation clause i.
|
en çok kayrılan ülke koşulu |
|
74 |
Ticaret/Ekonomi |
most favored nation i.
|
en fazla kayırılan ülke |
|
75 |
Ticaret/Ekonomi |
conditional most-favored-nation i.
|
kayıtlı en çok kayırılmış ülke |
|
76 |
Ticaret/Ekonomi |
creditor nation i.
|
kreditör ülke |
|
77 |
Ticaret/Ekonomi |
unconditional most favored nation status i.
|
koşulsuz en çok kayırılmış ülke statüsü |
|
78 |
Ticaret/Ekonomi |
debtor nation i.
|
ödemeler bilançosu açık veren ülke |
|
79 |
Ticaret/Ekonomi |
unconditional most-favored-nation treatment i.
|
şartsız en çok kayınları ülke şartı ya da uygulaması |
|
80 |
Ticaret/Ekonomi |
conditional most-favored-nation treatment i.
|
şartlı en fazla kayrılan ülke klozu ya da şartı |
|
81 |
Ticaret/Ekonomi |
trading nation i.
|
ticaret yapan ülke |
|
82 |
Ticaret/Ekonomi |
immature debtor nation i.
|
ticaret bilançosu pasif olan devlet |
|
83 |
Ticaret/Ekonomi |
trading nation i.
|
tüccar milleti |
|
84 |
Ticaret/Ekonomi |
affluent nation i.
|
zengin ülke |
|
85 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favored-nation i.
|
en çok kayırılan ülke |
|
86 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favored-nation i.
|
en çok gözetilen ülke |
|
87 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favored-nation s.
|
en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeye ait |
|
88 |
Ticaret/Ekonomi |
most-favored-nation s.
|
en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeyle ilgili |
|
Law |
|
89 |
Hukuk |
creditor nation i.
|
alacaklı millet |
|
90 |
Hukuk |
most-favored-nation clause i.
|
en çok gözetilen ulus kaydı |
|
91 |
Hukuk |
most-favored-nation clause i.
|
en ziyade müsaadeye mazhar millet kaydı |
|
92 |
Hukuk |
place before the nation f.
|
milletin önüne getirmek |
|
Politics |
|
93 |
Siyasal |
central american nation i.
|
orta amerika'da bulunan ülke veya ulus |
|
94 |
Siyasal |
nation assistance i.
|
barış zamanı veya kriz dönemlerinde bir millete diğer uluslarla yaptığı anlaşmalara dayanarak verilen sivil veya askeri yardım |
|
95 |
Siyasal |
nation of islam i.
|
müslüman afro-amerikalıların siyasi, sosyal ve ekonomik bağımsızlığına destek için abd'de kurulan bir örgüt |
|
96 |
Siyasal |
nation-building i.
|
apartheid rejimi sonrası dönemde güney afrika'da yükselen ulusal dayanışma hareketi |
|
97 |
Siyasal |
reinforcing nation i.
|
takviye kuvvet gönderen nato ulusu |
|
98 |
Siyasal |
maritime nation i.
|
denizci millet |
|
99 |
Siyasal |
seafaring nation i.
|
denizci ulus |
|
100 |
Siyasal |
indivisible integrity of the state with its territory and nation i.
|
devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü |
|
101 |
Siyasal |
friendly nation i.
|
dost ülke |
|
102 |
Siyasal |
most favoured nation tariff i.
|
en çok kayrılan ülke tarifesi |
|
103 |
Siyasal |
most favoured-nation-tariff i.
|
en ziyade müsaadeye mazhar millet tarifesi |
|
104 |
Siyasal |
most favoured nation i.
|
en çok kayrılan ülke |
|
105 |
Siyasal |
most favoured nation clause i.
|
en çok kayrılan ülke hükmü |
|
106 |
Siyasal |
most favoured-nation-tariff i.
|
en çok kayrılan ülke tarifesi |
|
107 |
Siyasal |
most favoured nation tariff i.
|
en ziyade müsaadeye mazhar millet tarifesi |
|
108 |
Siyasal |
most favored nation i.
|
en kayırılan ülke |
|
109 |
Siyasal |
host nation support i.
|
ev sahibi ülke desteği |
|
110 |
Siyasal |
host nation i.
|
ev sahibi ülke |
|
111 |
Siyasal |
rogue nation i.
|
haydut devlet |
|
112 |
Siyasal |
self sufficient nation i.
|
kendi kendine yeten millet |
|
113 |
Siyasal |
user nation i.
|
kullanıcı ülke |
|
114 |
Siyasal |
loyal nation i.
|
millet-i sadıka |
|
115 |
Siyasal |
sovereignty of the nation i.
|
milli hakimiyet |
|
116 |
Siyasal |
associated nation i.
|
oy hakkını kaybetmiş ülke |
|
117 |
Siyasal |
nation branding i.
|
ulus markalama |
|
118 |
Siyasal |
nation building i.
|
uluslaşma |
|
119 |
Siyasal |
nation building i.
|
ulus kurma süreci |
|
120 |
Siyasal |
address to the nation i.
|
ulusa sesleniş |
|
121 |
Siyasal |
nation formation i.
|
uluslaşma |
|
122 |
Siyasal |
nation formation i.
|
ulus oluşturma |
|
123 |
Siyasal |
nation building i.
|
ulus oluşturma |
|
124 |
Siyasal |
sovereignty of the nation i.
|
ulusal egemenlik |
|
125 |
Siyasal |
nation states i.
|
ulus devletler |
|
126 |
Siyasal |
balkan nation i.
|
balkan ulusu |
|
127 |
Siyasal |
balkan nation i.
|
balkan yarımadası'nda yer alan ülkelere verilen ad |
|
128 |
Siyasal |
lead nation i.
|
çok uluslu kuvvetlere ve karargahlara lojistik destek sağlamakla yükümlü millet |
|
129 |
Siyasal |
host-nation support agreement i.
|
ev sahibi ülke destek anlaşması |
|
130 |
Siyasal |
host-nation support agreement i.
|
hükümetler arasında veya hükümet ile muharip komutan arasında neticeye vardırılan temel anlaşma |
|
131 |
Siyasal |
role specialist nation i.
|
çok uluslu kuvvet için tedarik sağlamayı kabul eden ulus |
|
132 |
Siyasal |
nation alliance i.
|
millet ittifakı |
|
133 |
Siyasal |
first nation [canada] i.
|
kanada aborijinleri |
|
134 |
Siyasal |
first nation [canada] i.
|
kanada hükümetince tanınan yerli halk |
|
135 |
Siyasal |
mfn (most-favored nation) kısalt.
|
en çok kayırılan ülke |
|
136 |
Siyasal |
fn (first nation) [canada] kısalt.
|
kanada'da yaşayan kızılderililer |
|
History |
|
137 |
Tarih |
sioux nation i.
|
siyular |
|
Religious |
|
138 |
Dini |
islam nation i.
|
ümmet |
|
Environment |
|
139 |
Çevre |
nuclear nation i.
|
nükleer ülke |
|
Geography |
|
140 |
Coğrafya |
lost nation i.
|
iowa eyaletinde şehir |
|
141 |
Coğrafya |
scandinavian nation i.
|
iskandinav ülkesi |
|
Military |
|
142 |
Askeri |
nuclear nation i.
|
askerî ve sivil nükleer güçler |
|
143 |
Askeri |
nuclear, biological, and chemical-capable nation i.
|
nükleer, biyolojik veya kimyasal silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke |
|
144 |
Askeri |
friendly and allied nation i.
|
dost ve müttefik ülke |
|
145 |
Askeri |
friendly and allied nation officer i.
|
dost ve müttefik ülke subayı |
|
146 |
Askeri |
host nation post i.
|
ev sahibi ülkeye ayrılmış görev yeri |
|
147 |
Askeri |
nato member nation i.
|
nato'ya üye ülke |
|
148 |
Askeri |
reinforcing nation i.
|
takviye sağlayan ülke |
|
149 |
Askeri |
foreign nation support i.
|
ulusal sınırlar dışındaki savaş veya operasyonlara ortak anlaşmalar çerçevesinde sağlanan sivil veya askeri yardım |
|
Abbreviation |
|
150 |
Kısaltma |
noi (nation of islam) i.
|
islam ulusu |
|