normally - Türkçe İngilizce Sözlük

normally

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"normally" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 14 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
normally zf. normalde
The laws of physics do not normally apply to politics, with the possible exception of the Archimedes principle.
Fizik kanunları, Arşimet prensibinin olası istisnası dışında, normalde siyaset için geçerli değildir.

More Sentences
normally zf. normal bir şekilde
Generally speaking, I can inform you that work is proceeding normally.
Genel olarak, çalışmaların normal bir şekilde ilerlediğini söyleyebilirim.

More Sentences
General
normally zf. genellikle
A sentence normally has a subject and a verb.
Bir cümlenin genellikle öznesi ve yüklemi vardır.

More Sentences
normally zf. normal olarak
Normally speaking, we could attempt to harmonise, but that is of course extremely difficult.
Normal olarak uyumlaştırma girişiminde bulunabiliriz ancak bu elbette son derece zordur.

More Sentences
Technical
normally zf. normal olarak
When you use the internet, your web browser normally stores information on what pages you have visited.
İnternet'i kullanırken, normal olarak web tarayıcınız, ziyaret etmiş olduğunuz sayfalarla ilgili bilgileri saklar.

More Sentences
General
normally zf. genelde
normally zf. çoğunlukla
normally zf. ortalama olarak
normally zf. düzgünce
normally zf. standart bir dereceye kadar
normally zf. yaygın olarak
normally zf. normal koşullarda
Math
normally zf. yüzeye dik olarak
normally zf. dik açıyla

"normally" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
General
react normally f. doğal karşılamak
react normally f. normal karşılamak
take it normally f. normal karşılamak
respond to something normally f. normal karşılamak
act normally zf. normal davranmak
Colloquial
act normally expr. normal davranın
Speaking
I don't normally drink that much expr. normalde bu kadar çok içmem
I don't normally drink like that expr. normalde böyle içmem
normally i would never do this expr. normalde bunu asla yapmazdım
I don't normally drink that much expr. normalde bu kadar içmem
I wouldn't normally care expr. normalde önemsemezdim
Trade/Economic
normally resident i. kanuni ikametgâhı
Politics
normally resident i. kanuni ikametgahı
Technical
normally aspirated engines i. doğal emişli makine
normally closed valve i. kendiliğinden kapanır vana
normally open valve i. kendiliğinden açılır vana
normally consolidated clay i. normal konsolide olmuş kil
normally aspirated engine i. normal havalandırmalı motor
normally open i. normalde açık
normally loaded clay i. normal yüklenmiş kil
normally consolidated s. normal konsolide olmuş
normally closed s. normalde kapalı
Computer
open normally expr. normal olarak aç
Electric
normally closed s. normalde kapalı
normally open s. normalde açık
Automotive
normally open i. normalde açık
normally closed s. normalde kapalı
Marine
normally incident wave i. dik olarak gelen dalga
Medical
normally positioned urethral meatus i. normal yerleşimli üretral meatus
Math
non-normally distributed variable i. normal dağılıma sahip olmayan değişiken