olgunlaşma - Türkçe İngilizce Sözlük

olgunlaşma

"olgunlaşma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olgunlaşma maturation i.
There, too, the process of political maturation has not yet progressed as far as it needs to.
Burada da siyasi olgunlaşma süreci henüz gerektiği kadar ilerlememiştir.

More Sentences
olgunlaşma ripening i.
The Directive on emissions trading is a raw fruit, which should have been allowed to ripen longer.
Emisyon ticaretine ilişkin Direktif, daha uzun süre olgunlaşmasına izin verilmesi gereken ham bir meyvedir.

More Sentences
Food Engineering
olgunlaşma maturation i.
There, too, the process of political maturation has not yet progressed as far as it needs to.
Orada da siyasi olgunlaşma süreci henüz gerektiği kadar ilerlemiş değil.

More Sentences
General
olgunlaşma maturing i.
olgunlaşma maturement i.
olgunlaşma ripenning i.
olgunlaşma ageing i.
olgunlaşma ripeness i.
olgunlaşma effloresce i.
olgunlaşma concoction [obsolete] i.
olgunlaşma stride i.
Idioms
olgunlaşma the finished article i.
Food Engineering
olgunlaşma ripening i.
olgunlaşma aging i.
Marine Biology
olgunlaşma ripening i.
Botanic
olgunlaşma maturation i.
Tobacco
olgunlaşma ageing i.
Archaic
olgunlaşma coction i.

"olgunlaşma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olgunlaşma enstitüsü an advanced technical school for girls i.
gelişip olgunlaşma efflorescence i.
olgunlaşma süreci ripening process i.
erken olgunlaşma prematurity i.
olgunlaşma ile ilişkili maturational s.
olgunlaşma sürecine giren maturational s.
(olgunlaşma nedeniyle) yumuşamış squashy s.
Trade/Economic
aşamalı olgunlaşma progressive elaboration i.
Petrol
örneklerin ısısal olgunlaşma düzeyleri thermal maturation of the samples i.
Medical
histeroskopi öncesi servikal olgunlaşma cervical priming before hysteroscopy i.
servikal olgunlaşma cervical ripening i.
Psychology
bilinçdışı olgunlaşma unconscious maturation i.
cinsel olgunlaşma sexual maturation i.
erken olgunlaşma precocity i.
olgunlaşma gecikmesi maturation lag i.
olgunlaşma krizi maturational crisis i.
Food Engineering
aşırı olgunlaşma senescence i.
olgunlaşma indisi maturation index i.
Gastronomy
(uzun olgunlaşma süreci esnasında) şarap şişesinin iç yüzeyinde biriken tortu crust i.
Biology
yavaş olgunlaşma sonucu gençlik özelliklerinin yetişkin bedene aktarılması neotony i.
olgunlaşma dönemi öncesi dişi hücre oocyst i.
yaz sonunda olgunlaşma serotiny i.
olgunlaşma sırasında oositten ayrılan küçük cisim/hücre polar body i.
yavaş olgunlaşma sonucu gençlik özelliklerinin yetişkin bedene aktarılan neotenic s.
yavaş olgunlaşma sonucu gençlik özelliklerinin yetişkin bedene aktarıldığı neotenous s.
Marine Biology
aşırı olgunlaşma over-ripening i.
gonad olgunlaşma evresi gonad maturation stage i.
ilk olgunlaşma boyu length at first maturity i.
ilk olgunlaşma büyüklüğü size at first maturity i.
ilk olgunlaşma boyu length at sexual maturity i.
ilk olgunlaşma yaşı age at first maturity i.
olgunlaşma havuzu maturing pond i.
olgunlaşma yaşı age of maturity i.
Botanic
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı calvatia i.
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı genus Calvatia i.
aşırı olgunlaşma bletting overipeness i.
aşırı olgunlaşma softening i.
olgunlaşma döneminde aşırı güneş ışığı nedeniyle meyvede renk solması sunburn i.
(olgunlaşma döneminde) yumuşamak deliquesce f.
(olgunlaşma döneminde) sıvılaşmak deliquesce f.
çimlenme olgunlaşma arası dönemde gelişen postemergence s.
Agriculture
olgunlaşma dönemi (meyve/sebze) ripening period i.