İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | paranormal s. | doğaüstü | ||
He claimed that he was a paranormal expert. Doğaüstü olaylar konusunda uzman olduğunu iddia ediyordu. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | paranormal s. | paranormal | ||
Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers. Tom, çoğu insanı paranormal güçleri olduğuna başarıyla ikna etti. More Sentences |
||||
Psychology | ||||
Psikoloji | paranormal i. | paranormal olaylar | ||
Tom believes in paranormal phenomena. Tom paranormal olaylara inanıyor. More Sentences |
||||
Psikoloji | paranormal s. | normal ötesi | ||
Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers. Tom, çoğu kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | paranormal s. | alışılmamış | ||
Genel | paranormal s. | bilim ile çelişen | ||
Genel | paranormal s. | bilimsel kurallara uymayan | ||
Genel | paranormal s. | bilim ile özdeşleşmeyen | ||
Religious | ||||
Dini | paranormal i. | doğaüstü olaylar |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medikal | paranormal | paranormal s. | ||
Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers. Tom, çoğu kişiyi başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | paranormal | supernormal s. |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | paranormal activity i. | doğaüstü olay |
Genel | paranormal entities i. | iyi sıhhatte olsunlar |
Genel | bend a spoon (paranormal terminology) f. | bir kaşığı bükmek |
Genel | bend a spoon (paranormal terminology) f. | kaşık bükmek |
Institutes | ||
Kurum/Kuruluş | bureau for paranormal research and defense i. | paranormal araştırmalar ve savunma bürosu |