Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
starter crank
japon toreyası
pedestal
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"pedestal"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pedestal
i.
kaide
General
2
Genel
pedestal
i.
esas
3
Genel
pedestal
i.
sütun tabanı
4
Genel
pedestal
i.
temel
5
Genel
pedestal
i.
heykel tabanı
6
Genel
pedestal
i.
heykel kaidesi
7
Genel
pedestal
i.
taban
8
Genel
pedestal
i.
altlık
9
Genel
pedestal
i.
kürsü
10
Genel
pedestal
f.
kaideye yerleştirmek
11
Genel
pedestal
f.
kaideye oturtmak
12
Genel
pedestal
f.
yükseltmek
13
Genel
pedestal
f.
kaldırmak
Insurance
14
Sigortacılık
pedestal
i.
sütun kaidesi
Technical
15
Teknik
pedestal
i.
iki pilot koltuğu arasındaki panel
16
Teknik
pedestal
i.
silah tutma donanımı
17
Teknik
pedestal
i.
mantar kaya
18
Teknik
pedestal
i.
taş blokunu destekleyen buz sütunu
19
Teknik
pedestal
i.
direk montajı
20
Teknik
pedestal
i.
araç içi tutucu sistemi
21
Teknik
pedestal
i.
zemin altyapı ayağı
22
Teknik
pedestal
i.
araba çerçevesi kılavuzu
23
Teknik
pedestal
i.
açık araba kasası kılavuzu
24
Teknik
pedestal
i.
yataklı rulman
25
Teknik
pedestal
i.
rulman yuvası
26
Teknik
pedestal
i.
rulman yatağı
27
Teknik
pedestal
i.
kafes köprünün bir ucunu taşıyan metal destek
28
Teknik
pedestal
i.
kafes köprü kirişi
29
Teknik
pedestal
i.
televizyon sinyali gücü
Informatics
30
Bilişim
pedestal
i.
duraç
31
Bilişim
pedestal
i.
kaide
Mechanic
32
Mekanik
pedestal
i.
(radyatörde) birbirine bağlı düz borular grubu
Architecture
33
Mimarlık
pedestal
i.
altlık
34
Mimarlık
pedestal
i.
destek
Construction
35
İnşaat
pedestal
i.
(betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı
Automotive
36
Otomotiv
pedestal
i.
külbütör mil mesnedi
Archaeology
37
Arkeoloji
pedestal
i.
altlık
Military
38
Askeri
pedestal
i.
döşeme
"pedestal"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
pedestal
horn block
i.
Technical
2
Teknik
pedestal
captain’s control stand
i.
3
Teknik
pedestal
control stand panel
i.
"pedestal"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
suction pedestal
i.
vakumlu kaide
2
Genel
pedestal ashtray
i.
ayaklı küllük
3
Genel
pedestal ashtray
i.
ayaklı kül tablası
4
Genel
pedestal fan
i.
ayaklı fan
5
Genel
pedestal table
i.
ortadan ayaklı masa
6
Genel
put someone on a pedestal
f.
birine fazla değer vermek
7
Genel
set someone on a pedestal
f.
birine fazla değer vermek
8
Genel
set someone on a pedestal
f.
birine adeta tapınmak
9
Genel
put someone on a pedestal
f.
birine adeta tapınmak
Idioms
10
Deyim
put someone on a pedestal
f.
birini baş tacı etmek
11
Deyim
put place someone on a pedestal
f.
baş tacı etmek
12
Deyim
set someone on a pedestal
f.
birini idealize etmek
13
Deyim
knock somebody off his pedestal
f.
birisini tahtından indirmek
14
Deyim
put place someone on a pedestal
f.
el üstünde tutmak
15
Deyim
place on a pedestal
f.
idolleştirmek
16
Deyim
set someone on a pedestal
f.
ona yüksek paye vermek
17
Deyim
place someone on a pedestal
f.
yere göğe sığdıramamak
18
Deyim
put someone on a pedestal
f.
yere göğe sığdıramamak
19
Deyim
set someone on a pedestal
f.
yere göğe sığdıramamak
20
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) tahtından indirmek
21
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) liderliğini elinden almak
22
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) ağzının payını vermek
23
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birinin) egosunu yerle bir etmek
24
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birine) gününü göstermek
25
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) rezil etmek
26
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birini) yerin dibine sokmak
27
Deyim
knock (one) off (one's) pedestal
f.
(birine) dersini vermek
28
Deyim
knock someone off their pedestal
f.
birini tahtından indirmek
29
Deyim
knock someone off their pedestal
f.
birinin liderliğini elinden almak
30
Deyim
knock someone off their pedestal
f.
birinin mükemmel olmadığını/sanıldığı kadar iyi olmadığını göstermek
31
Deyim
knock someone from their pedestal
f.
birini tahtından indirmek
32
Deyim
knock someone from their pedestal
f.
birinin liderliğini elinden almak
33
Deyim
knock someone from their pedestal
f.
birinin mükemmel olmadığını/sanıldığı kadar iyi olmadığını göstermek
34
Deyim
place (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
35
Deyim
place (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) baş tacı etmek
36
Deyim
place (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
37
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) fazla değer vermek
38
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) adeta tapınmak
39
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) baş tacı etmek
40
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
41
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
42
Deyim
put (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
43
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) fazla değer vermek
44
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birine/bir şeye) adeta tapınmak
45
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) idealize etmek
46
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
47
Deyim
set (someone or something) (up) on a pedestal
f.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
48
Deyim
on a pedestal
expr.
göklere çıkarılmış
49
Deyim
on a pedestal
expr.
fazla değer verilen
50
Deyim
on a pedestal
expr.
baş tacı edilmiş
51
Deyim
on a pedestal
expr.
el üstünde tutulan
52
Deyim
on a pedestal
expr.
yere göğe sığdırılamayan
Technical
53
Teknik
pedestal washbasin
i.
ayaklı lavabo
54
Teknik
pedestal bearing
i.
ayaklı yataklama
55
Teknik
alignment pedestal
i.
ayar pedestalı
56
Teknik
pedestal lavatory
i.
ayaklı lavabo
57
Teknik
aligning pedestal
i.
ayar pedestalı
58
Teknik
pedestal bidets
i.
ayak bideler
59
Teknik
pedestal urinal
i.
ayaklı pisuvar
60
Teknik
pedestal bearing
i.
ayaklı yatak
61
Teknik
governor pedestal
i.
kumanda sehbası
62
Teknik
pedestal bearing
i.
lama
63
Teknik
pedestal drill
i.
matkap tezgahı
64
Teknik
assembly pedestal
i.
montaj sehpası
65
Teknik
central bearing pedestal
i.
orta yatak kaidesi
66
Teknik
front bearing pedestal
i.
ön yatak pedestalı
67
Teknik
pedestal pump
i.
pedestal tipi pompa
68
Teknik
governor pedestal
i.
regülatör pedestalı
69
Teknik
pedestal mount
i.
sabit mesnet
70
Teknik
pedestal pile
i.
soğan başlı yerinde dökme kazık
71
Teknik
pedestal bearing
i.
sehpalı yatak
72
Teknik
turbine pedestal
i.
türbin pedestalı
73
Teknik
bearing pedestal
i.
yatak pedestalı
74
Teknik
bearing pedestal cover
i.
yatak pedestal kapağı
75
Teknik
bearing pedestal
i.
yatak mesneti
76
Teknik
raised floor pedestal
i.
yükseltilmiş döşeme ayağı
77
Teknik
pedestal bearing
s.
ayaklı
Mechanic
78
Mekanik
pedestal coil
i.
(radyatörde) birbirine bağlı düz borular grubu
Construction
79
İnşaat
pedestal wash basin
i.
ayaklı lavabo
80
İnşaat
asphalt compaction pedestal
i.
asfalt kompaksiyon çekici
Railway
81
Demiryolu
pedestal [uk]
i.
(demiryolu aracında) mil kılavuz
Marine
82
Denizcilik
steering pedestal
i.
dümen pedestali
83
Denizcilik
steering pedestal
i.
dümen kaidesi
Geography
84
Coğrafya
pedestal rock
i.
mantar kaya
85
Coğrafya
pedestal boulder
i.
mantar kaya
Military
86
Askeri
pedestal mounted stinger
i.
kaideye monteli stinger
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pedestal
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy