permissive - Türkçe İngilizce Sözlük

permissive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"permissive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
permissive s. hoşgörülü
Tom's parents were very permissive.
Tom'un ailesi çok hoşgörülüydü.

More Sentences
permissive s. müsamahakar
To embrace a permissive attitude towards so-called soft drugs would be devastating.
Sözde hafif uyuşturuculara karşı müsamahakâr bir tutum benimsemek felaket olur.

More Sentences
permissive s. seçmeli
permissive s. izin veren
permissive s. aşırı hoşgörülü
permissive s. serbest
permissive s. fazla müsamahakar
permissive s. liberal
permissive s. keyfi
permissive s. isteğe bağlı
permissive s. izin verici

"permissive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
General
permissive parent i. serbest aile
permissive parent i. müsamahakar aile
permissive parent i. çocuklarını aşırı serbest bırakan aile
Trade/Economic
permissive wage-adjustment clause i. genel geçim koşullarına paralel olarak ücretin ayarlanması hükmü
Law
permissive waste i. kiracının kiraladığı mülke ihmal sonucu olarak verdiği zarar
permissive provision i. uyulması zorunlu olmayan hüküm
Politics
permissive powers i. kullanılması isteğe bağlı yetkiler
Telecom
permissive dialing i. izin vermeli arama
Railway
permissive blocking i. demiryolu blok sistemi
Medical
permissive hypercapnia i. izin verilebilir hiperkapni
permissive hypercapnia i. permisif hiperkapni
Psychology
permissive parents i. hoşgörülü ebeveyn
Social Sciences
permissive consensus i. müsadeci fikir birliği
Linguistics
permissive aspect i. kalıcılık görünüşü
Environment
permissive action link i. şifreyle çalışan bağ
Military
permissive action link i. ateşlemeyi geciktirme düzeni
permissive action link device i. ateşlemeyi geciktirme cihazı