İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) dışarı dökülmek | ||
The crowd poured out through the gate. Kalabalık kapıdan dışarı döküldü. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) dışarı akmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) dışarı dökmek | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) dışarı akıtmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) toplu halde/topluca çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) akın akın çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) insan seli halinde çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) kalabalık bir şekilde çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) güruh halinde çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) izdiham yaratarak çıkmak | ||
Öbek Fiiller | pour out (of something) f. | (bir şeyden) sökün etmek |