produced

"produced" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	produced s.	üretilen
The data it produces are input into the SAP accounting system, after having been checked by financial control. Üretilen veriler mali kontrol tarafından kontrol edildikten sonra SAP muhasebe sistemine girilir. More Sentences
2	Genel	produced f.	üretmek
Trade/Economic
3	Ticaret/Ekonomi	produced s.	üretilmiş

"produced" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be produced f.	üretilmek
Nothing can be produced out of nothing. Hiçbir şey hiçbir şeyden üretilemez. More Sentences
2	Genel	have/get something produced f.	ürettirmek
3	Genel	bread to be produced f.	ekmek üretilmek
4	Genel	mass produced s.	topluca üretilmiş
5	Genel	mass produced s.	topluca üretilen
6	Genel	self produced s.	kendi kendine üretilmiş
7	Genel	produced by s.	yapımcı
8	Genel	self-produced s.	kendiliğinden olan
9	Genel	self-produced s.	kendinden üretilen
10	Genel	cleverly produced/created s.	zeka ürünü
11	Genel	locally produced s.	yerli yapım
Phrases
12	İfadeler	to be produced expr.	ibraz edilmek üzere
Idioms
13	Deyim	as fresh as the day it was produced expr.	ilk günkü tazeliğini koruyan
Speaking
14	Konuşma	what was produced? expr.	ne üretildi?
Trade/Economic
15	Ticaret/Ekonomi	industrially produced modular unit i.	endüstriyel modüler öğe
16	Ticaret/Ekonomi	cost of fixed assets purchased, produced or constructed i.	satın alınan, imal veya inşa edilen maddi duran varlıkların maliyeti
17	Ticaret/Ekonomi	non-produced assets i.	üretilmeyen/üretilmemiş varlıklar/aktifler
18	Ticaret/Ekonomi	prices of other goods produced i.	üretilen diğer malların fiyatları
19	Ticaret/Ekonomi	goods to be produced i.	üretilecek mallar
20	Ticaret/Ekonomi	domestically produced goods i.	yurtiçinde üretilen mallar
21	Ticaret/Ekonomi	produced in s.	bir yerde imal edilmiş
22	Ticaret/Ekonomi	produced in s.	bir yerde imal edilen
23	Ticaret/Ekonomi	serially produced s.	seri olarak üretilen
24	Ticaret/Ekonomi	produced in s.	-de üretilmiş
25	Ticaret/Ekonomi	to be produced expr.	üretilecek
Industry
26	Sanayi	mass-produced s.	makine ile çok sayıda üretilen
Technical
27	Teknik	sockets produced by casting i.	döküm yoluyla imal edilen soketler
28	Teknik	sockets produced by forging or machining (from the solid) i.	dövme veya talaş kaldırma yoluyla imal edilen soketler
29	Teknik	master alloys produced by melting i.	ergitme yoluyla üretilen ön alaşımlar
30	Teknik	traceability of the gas mixtures produced by a gas divider i.	gaz bölücüsü ile üretilen gaz karışımları
Computer
31	Bilgisayar	produced by AI s.	yapay zeka tarafından üretilmiş
Automotive
32	Otomotiv	engine assemblies ford produced spark ignition vee i.	ford imali kıvılcım ateşlemeli v-motor tertibatı
33	Otomotiv	engine assemblies ford produced diesel in-line i.	ford imali dizel sıralı motor tertibatı
34	Otomotiv	engine assemblies ford produced spark ignition in-line i.	ford imali kıvılcım ateşlemeli sıralı motor tertibatı
35	Otomotiv	engine assemblies ford produced diesel vee i.	ford imali dizel v-motor tertibatı
36	Otomotiv	suppression of radio interference produced by spark-ignition engines fitted to motor vehicles i.	motorlu araçlarda bulunan kıvılcımlı ateşleme ile çalışan motorların radyolarda neden olduğu parazitlenmenin giderilmesi
37	Otomotiv	mass produced car i.	seri üretim otomobil
38	Otomotiv	engine assemblies vendor produced diesel in-line i.	tedarikçi imali dizel sıralı motor tertibatı
39	Otomotiv	engine assemblies vendor produced spark ignition vee i.	tedarikçi imali kıvılcım ateşlemeli v-motor tertibatı
40	Otomotiv	engine assemblies vendor produced spark ignition in-line i.	tedarikçi imali kıvılcım ateşlemeli sıralı motor tertibatı
41	Otomotiv	engine assemblies vendor produced diesel vee i.	tedarikçi imali dizel v-motor tertibatı
42	Otomotiv	ford produced-n/a-electric s.	ford imali-n/a-elektrikli
43	Otomotiv	north american produced s.	kuzey amerika'da üretilmiş
44	Otomotiv	vendor produced-spark ignition-rotary s.	tedarikçi imali-kıvılcım ateşlemeli-sıralı
Gastronomy
45	Mutfak	locally produced brandy i.	kanyak
Biology
46	Biyoloji	a polysaccharide produced in basophils (especially in the lung and liver) and that inhibits the activity of thrombin in coagulation of the blood i.	bazofillerde üretilen bir polisakkarit
Agriculture
47	Tarım	suppression of radio interference produced by spark-ignition engines fitted to wheeled agricultural or forestry tractors i.	tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin kıvılcım ateşlemeli motorlarının ürettiği radyo parazitlerinin giderilmesi (elektromanyetik uyumluluk)
Environment
48	Çevre	sludge produced i.	elde edilen çamur
49	Çevre	sludge produced i.	oluşan çamur
Modern Slang
50	Modern Argo	alwp (actual laughter was produced) expr.	çok güldüm
51	Modern Argo	alwp (actual laughter was produced) expr.	gülmekten yerlere yattım
52	Modern Argo	alwp (actual laughter was produced) expr.	kahkahalara boğuldum
53	Modern Argo	alwp (actual laughter was produced) expr.	sesli güldüm