İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | profitable s. | kazançlı | ||
All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable. İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | profitable s. | karlı | ||
Sometimes it is more profitable as well. Bazen daha karlı da olabiliyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | profitable s. | karlı | ||
Financially, it is an extremely profitable investment. Finansal açıdan son derece karlı bir yatırımdır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | profitable s. | kazançlı | ||
All you need is a little legerdemain in your accounting to make people think your company is profitable. İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için yapman gereken tek şey küçük bir hokkabazlık. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | profitable s. | karlı | ||
The desertification of the least profitable areas of the country is inevitable. Ülkenin en az karlı bölgelerinin çölleşmesi kaçınılmazdır. More Sentences |
||||
Tobacco | ||||
Tütün | profitable s. | karlı | ||
Large, profitable companies can buy up other companies. Büyük, karlı şirketler diğer şirketleri satın alabilir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | profitable s. | rantabl | ||
Genel | profitable s. | yararlı | ||
Genel | profitable s. | faydalı | ||
Genel | profitable s. | randımanlı | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | profitable s. | avantajlı | ||
Ticaret/Ekonomi | profitable s. | yararlı | ||
Ticaret/Ekonomi | profitable s. | verimli |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | a profitable business i. | karlı bir iş | ||
This is certainly a profitable business for these companies. Bu, bu şirketler için kesinlikle karlı bir iş. More Sentences |
||||
Genel | profitable business i. | karlı iş | ||
Genel | make something profitable f. | karlı hale getirmek | ||
Genel | turn out to be profitable f. | karlı çıkmak | ||
Genel | be profitable f. | karlı olmak | ||
Genel | prove profitable f. | karlılığını ispatlamak | ||
Genel | prove profitable f. | kar beklentisini boşa çıkarmamak | ||
Genel | seem profitable f. | karlı görünmek | ||
Genel | less profitable s. | daha az karlı | ||
Genel | profitable to ed. | için karlı | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | most profitable purchase i. | en karlı satın alma | ||
Ticaret/Ekonomi | most profitable terms i. | en karlı şartlar | ||
Ticaret/Ekonomi | profitable investment i. | karlı yatırım | ||
Ticaret/Ekonomi | profitable business i. | karlı iş | ||
Ticaret/Ekonomi | profitable revenue growth i. | karlı gelir artışı | ||
Slang | ||||
Argo | a profitable business i. | yağlı bir iş |