rıza

"rıza" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	riza i.	dini bir sanat eserini veya ikonayı koruyan metal kapak

"rıza" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rıza	consent i.
By that I do not mean the consent of a House like this, but of the ordinary voters in Europe. Bununla böyle bir Meclisin değil, Avrupa'daki sıradan seçmenlerin rızasını kastediyorum. More Sentences
General
2	Genel	rıza	consent i.
We govern, after all, by consent. Ne de olsa rıza ile yönetiyoruz. More Sentences
Law
3	Hukuk	rıza	consent i.
Finally, another major ethical issue is the question of donor consent. Son olarak, bir diğer önemli etik mesele de donör rızası meselesidir. More Sentences
Politics
4	Siyasal	rıza	consent i.
Amendment No 82 addresses the issue of donor consent. 82 No'lu Değişiklik donör rızası konusunu ele almaktadır. More Sentences
Common Usage
5	Yaygın Kullanım	rıza	acquiescence i.
6	Yaygın Kullanım	rıza	assent i.
General
7	Genel	rıza	ok i.
8	Genel	rıza	resignation i.
9	Genel	rıza	compliance i.
10	Genel	rıza	allowance i.
11	Genel	rıza	approval i.
12	Genel	rıza	acquiescency i.
13	Genel	rıza	accession i.
14	Genel	rıza	accord i.
15	Genel	rıza	condescension [obsolete] i.
Trade/Economic
16	Ticaret/Ekonomi	rıza	agreement i.
Law
17	Hukuk	rıza	assent i.
Psychology
18	Psikoloji	rıza	assent i.

"rıza" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rıza göstermek	consent f.
The framework decision does not approximate the age of sexual consent. Çerçeve karar, cinselliğe rıza gösterme konusunda yaklaşık bir yaş sınırı belirlememektedir. More Sentences
General
2	Genel	rıza göstermek	consent to f.
On this basis I do not see how anyone could consent to the discharge of these accounts. Bu temelde, herhangi birinin bu hesapların ibra edilmesine nasıl rıza gösterebileceğini anlamıyorum. More Sentences
3	Genel	rıza göstermek	consent f.
For example, if the donor is deceased, some presume consent whereas others do not. Örneğin, donör vefat etmişse, bazıları rıza gösterdiğini varsayarken, diğerleri göstermez. More Sentences
4	Genel	rıza vermek	give consent f.
Silence gives consent. Sessizlik rıza verir. More Sentences
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	açık rıza	express consent i.
Express consent is also required, something that I think has been quite crucial in these negotiations. Ayrıca, bu müzakerelerde oldukça önemli olduğunu düşündüğüm bir husus olan açık rıza da gereklidir. More Sentences
Law
6	Hukuk	zımni rıza	tacit consent i.
The tacit consent allowed under the current regulation will be abolished. Mevcut yönetmelik kapsamında izin verilen zımni rıza kaldırılacaktır. More Sentences
Politics
7	Siyasal	zımni rıza	tacit consent i.
It is not enough that there should be no reaction, and this cannot be interpreted as tacit consent. Hiçbir tepkinin olmaması yeterli değildir ve bu zımni rıza olarak yorumlanamaz. More Sentences
Psychology
8	Psikoloji	bilgilendirilmiş rıza	informed consent i.
I am in favour of a system based on the informed consent of every consumer. Ben her tüketicinin bilgilendirilmiş rızasına dayalı bir sistemden yanayım. More Sentences
General
9	Genel	rıza yaşı	age of consent i.
10	Genel	kazaya rıza	submission one's fate i.
11	Genel	rıza göstermeme	nonacquiescence i.
12	Genel	karşılıklı rıza	mutual consent i.
13	Genel	rıza gösterme	compliance i.
14	Genel	rıza şartı	consent requirement i.
15	Genel	rıza şartı	condition of consent i.
16	Genel	rıza formu	consent form i.
17	Genel	rıza gösteren yetişkinler	consenting adults i.
18	Genel	rıza gösterme	cession [obsolete] i.
19	Genel	yeniden rıza gösterme	regrant i.
20	Genel	güçlü ve çalışmaya rıza gösteren at	wheel horse i.
21	Genel	rıza vermeyi reddeden kimse	holdout i.
22	Genel	özellikle ayrılık sonrası rıza dışı paylaşılan cinsel içerikli görüntü	revenge porn i.
23	Genel	edilgen rıza	complacency [obsolete] i.
24	Genel	rıza yoksunluğu	disconsent i.
25	Genel	ön rıza	preconsent i.
26	Genel	rıza göstermek	assent to f.
27	Genel	rıza göstermek	grant f.
28	Genel	rıza göstermek	agree f.
29	Genel	rıza göstermek	give consent f.
30	Genel	rıza almak	receive one's approval f.
31	Genel	rıza almak	get one's to agree f.
32	Genel	rıza almak	gain one's consent f.
33	Genel	rıza almak	win one's consent f.
34	Genel	rıza göstermek	come to agree f.
35	Genel	rıza göstermek	give one's assent f.
36	Genel	rıza göstermek	agree to f.
37	Genel	yeniden rıza göstermek	regrant f.
38	Genel	rıza göstermek	condescend [obsolete] f.
39	Genel	sekse rıza göstermek	consent f.
40	Genel	rıza vermemek	disconsent f.
41	Genel	şartlı rıza göstermek	preapprove f.
42	Genel	şartlı rıza göstermek	pre-approve f.
43	Genel	rıza göstermek	concede f.
44	Genel	rıza gösteren	willing s.
45	Genel	rıza göstermeye hazır	amenable s.
46	Genel	rıza gösterebilir	yieldable s.
47	Genel	rıza göstermeye hazır olmayan	unamenable s.
48	Genel	rıza gösteren	consentant s.
49	Genel	rıza göstermeden önceki	preconsent s.
50	Genel	rıza ile	fain zf.
Phrasals
51	Öbek Fiiller	birine ya da bir şeye rıza göstermek	concede to someone or something f.
52	Öbek Fiiller	rıza göstermek	submit to f.
53	Öbek Fiiller	rıza göstermek	submit to something f.
54	Öbek Fiiller	bir şeye rıza göstermek	agree to something f.
55	Öbek Fiiller	bir şeye rıza göstermek	agree to something f.
56	Öbek Fiiller	(bir şeye) rıza göstermek	come at (something) f.
57	Öbek Fiiller	'-e rıza göstermek	concede to f.
Idioms
58	Deyim	rıza göstermek	give one's blessing f.
Trade/Economic
59	Ticaret/Ekonomi	açık rıza	express assent i.
60	Ticaret/Ekonomi	müşterek rıza	joint consent i.
61	Ticaret/Ekonomi	müşterek rıza	mutual assent i.
62	Ticaret/Ekonomi	ortak rıza	joint consent i.
Law
63	Hukuk	açık rıza	explicit consent i.
64	Hukuk	açık rıza	direct consent i.
65	Hukuk	gayriiradi rıza beyanı	involuntary assent i.
66	Hukuk	karşılıklı rıza	consensus ad idem i.
67	Hukuk	karşılıklı rıza	mutual assent i.
68	Hukuk	pasif rıza	sufferance i.
69	Hukuk	rıza hilafına çalıştırma	involuntary servitude i.
70	Hukuk	rıza ilkesi	principle of consent i.
71	Hukuk	rıza yokluğu	lack of consent i.
72	Hukuk	rıza hilafına ödeme	involuntary payment i.
73	Hukuk	rıza yokluğu	lack of assent i.
74	Hukuk	zımni rıza	constructive assent i.
75	Hukuk	zımni rıza	connivance i.
76	Hukuk	zımni rıza	secret approval i.
77	Hukuk	1957'de ingiltere'de hazırlanmış, rıza gösteren yetişkinler arasındaki eşcinsel ilişkilerin yasallaştırılmasını öneren bir çalışma	wolfenden report i.
78	Hukuk	(küçük yaş, rıza bulunmaması gibi nedenlere dayanan) meşru evlilik engeli	impediment i.
79	Hukuk	rıza göstermek	assent f.
80	Hukuk	rıza olmadan yapılmış	nonconsensual s.
81	Hukuk	rıza dışı	forced s.
Politics
82	Siyasal	danışma ve rıza	advice and consent i.
83	Siyasal	ortak rıza	common accord i.
84	Siyasal	ortak rıza	common consent i.
Technical
85	Teknik	güçlü ve çalışmaya rıza gösteren at	wheelhorse i.
Medical
86	Medikal	bilgilendirilmiş hasta rıza formu	informed consent form i.
Slang
87	Argo	vatandaş rıza	average joe i.
88	Argo	(kadın) erkeğin ısrarıyla cinsel ilişkiye rıza göstermek	come across f.