reassure - Türkçe İngilizce Sözlük

reassure

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"reassure" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
General
reassure i. yatıştırmak
Tom tried to reassure his wife.
Tom karısını yatıştırmaya çalıştı.

More Sentences
reassure f. güvence vermek
We should like to have been reassured that these fundamental rights are being respected.
Bu temel haklara saygı gösterildiği konusunda bize güvence verilmesini isterdik.

More Sentences
reassure f. rahatlatmak
I am reassured by the Presidency remarks this morning on the need for equi-distance.
Başkanlığın bu sabah eşit mesafeye duyulan ihtiyaca ilişkin yaptığı açıklamalar beni rahatlattı.

More Sentences
reassure f. güven vermek
Our role should be to accompany, reassure and assist those who are fleeing dictatorships.
Bizim rolümüz diktatörlüklerden kaçanlara eşlik etmek, onlara güven vermek ve yardımcı olmak olmalıdır.

More Sentences
reassure f. temin etmek
But I can reassure you that we do not mean digital fingerprinting.
Ancak dijital parmak izinden kastımızın bu olmadığı konusunda sizi temin edebilirim.

More Sentences
Common Usage
reassure f. yeniden güven vermek
General
reassure f. tekrar sigortalamak
reassure f. moral vermek
reassure f. şüphelerini ve endişelerini tekrar gidermeye çalışmak
reassure f. tekrar güven vermek
reassure f. şüphelerini ve endişelerini tekrar gidermek
reassure f. güvenini tazelemek
reassure f. (şüphe/korku) gidermek
Trade/Economic
reassure f. reasüre etmek
Insurance
reassure f. mükerrer sigorta yapmak

"reassure" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
reassure someone of something f. birine bir şeyi yapacağına dair güvence vermek
reassure someone of something f. birine bir şeyi söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek
reassure someone about something f. ile ilgili güven/güvence vermek
reassure about f. ile ilgili güven/güvence vermek
reassure of f. yapacağına dair güvence vermek
reassure of f. -i söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek