İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | remain behind f. | (herkes gittikten sonra) geride kalmak | ||
Then the younger sister set off, and the elder remained behind. Sonra küçük kardeş yola çıktı ve büyük kardeş geride kaldı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | remain behind f. | geri kalmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | remain behind f. | geride/arkada kalmak | ||
Öbek Fiiller | remain behind f. | (herkes gittikten sonra) kalmaya devam etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Military | ||
Askeri | remain-behind equipment i. | mevzilendirilmiş kuvvetler tarafından bırakılan savaş ekipmanı |