İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | right out zf. | açıkça | ||
Tom didn't have the courage to come right out and say what he believed. Tom'un inandığı şeyi açıkça söyleyecek cesareti yoktu. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | right out zf. | ciddi bir şekilde | ||
Konuşma Dili | right out zf. | direkt olarak | ||
Konuşma Dili | right out zf. | dürüstçe |