İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | rise up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı ayaklanmak | ||
The Iranians are the only people who, at the present time, are rising up against their totalitarian regime. İranlılar şu anda totaliter rejimlerine karşı ayaklanan tek halktır. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | rise up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kafa tutmak | ||
Öbek Fiiller | rise up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) isyan etmek | ||
Öbek Fiiller | rise up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) başkaldırmak | ||
Öbek Fiiller | rise up against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı çıkmak |