Geçmiş

sözde

"sözde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sözde	so-called s.
General
2	Genel	sözde	quasi s.
3	Genel	sözde	of a sort s.
4	Genel	sözde	ostensible s.
5	Genel	sözde	supposed s.
6	Genel	sözde	reputed s.
7	Genel	sözde	alleged s.
8	Genel	sözde	professed s.
9	Genel	sözde	self styled s.
10	Genel	sözde	nominal s.
11	Genel	sözde	assumed s.
12	Genel	sözde	self-styled s.
13	Genel	sözde	would-be s.
14	Genel	sözde	purported s.
15	Genel	sözde	tokenish s.
16	Genel	sözde	lip s.
17	Genel	sözde	shadow s.
18	Genel	sözde	pretended s.
19	Genel	sözde	professedly zf.
20	Genel	sözde	nominally zf.
21	Genel	sözde	so to say zf.
22	Genel	sözde	in name zf.
23	Genel	sözde	supposedly zf.
24	Genel	sözde	allegedly zf.
25	Genel	sözde	titularly zf.
26	Genel	sözde	officially zf.
27	Genel	sözde	supposably zf.
28	Genel	sözde	if bağ.
29	Genel	sözde	as if bağ.
30	Genel	sözde	as though bağ.
31	Genel	sözde	ai (as if) kısalt.
32	Genel	sözde	ai (as if) kısalt.
Trade/Economic
33	Ticaret/Ekonomi	sözde	nominal s.
Technical
34	Teknik	sözde	fictive s.
Construction
35	İnşaat	sözde	pseudo s.

"sözde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 136 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme	junketing i.
2	Genel	sözde-alıcı	pseudo receptor i.
3	Genel	sözde bağlılık	lip services i.
4	Genel	sözde iftira sözde karalama	alleged defamation i.
5	Genel	sözde bağlılık	lip service i.
6	Genel	sözde müdür	figurehead i.
7	Genel	sözde aydınlar	so-called intellectuals i.
8	Genel	sözde mahcup	demure i.
9	Genel	sözde/sahte entelektüel	pseudo-intellectual i.
10	Genel	sözde amatör	shamateur i.
11	Genel	sözde stil ikonu	so-called style icon i.
12	Genel	ellerini ve parmaklarını masaya koymuş bir grup insanın bulunduğu masanın sözde ruhlar tarafından hareket ettirilmesi	table-turning i.
13	Genel	sözde bilimsel olan şey	unscience i.
14	Genel	sözde özgürlük	latchkey i.
15	Genel	sözde zeki kimse	witling i.
16	Genel	sözde kadınsı özelliklere sahip erkek	woman i.
17	Genel	sözde verilen fakat samimi olmayan paye	mouth honor i.
18	Genel	dedektif olarak seçilen kişinin sözde cinayetin işlendiği odadaki oyuncuları tek tek sorguya çekerek katili bulmaya çalıştığı bir salon oyunu	murder i.
19	Genel	yaşayan birinin sözde hayaleti	doubleganger i.
20	Genel	sözde papa	popeling i.
21	Genel	sözde bilimsel dil	scientism i.
22	Genel	sözde bağımsızlık	semicolonialism i.
23	Genel	sözde denkteş	false friend i.
24	Genel	sözde üstünlük	pretention i.
25	Genel	sözde şiir	poetastering i.
26	Genel	sözde şiir yazımı	poetasterism i.
27	Genel	sözde şiir	poetastery i.
28	Genel	sözde şiir	poetastry i.
29	Genel	sözde alçakgönüllülük göstermek	condescend f.
30	Genel	sözde bağlılık göstermek	pay lip service f.
31	Genel	sözde kalmak	remain unfulfilled f.
32	Genel	sözde alçakgönüllülük göstermek	deign f.
33	Genel	sözde uzmanları kaynak göstererek argüman savunmak	weasel-word f.
34	Genel	sözde pragmatik	pseudo-pragmatic s.
35	Genel	sözümona/lafta/sözde	soi-disant (fr) s.
36	Genel	sözde akademik	pseudo-academic s.
37	Genel	sözde ahlaki	pseudo-moralistic s.
38	Genel	sözde doğal güce ait	odic s.
39	Genel	sözde doğal güçle ilgili	odic s.
40	Genel	sözde uzman görüşleri ve yuvarlak laflarla savunulan	weasel-worded s.
41	Genel	(yabancı hakimiyet altında) sözde bağımsız	semicolonial s.
42	Genel	sözde ve özde	in word and deed zf.
Phrases
43	İfadeler	yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor	the spirit is willing, but the body is weak expr.
44	İfadeler	yapmak istiyorum ama hep sözde kalıyor	the spirit is willing, but one's body is weak expr.
45	İfadeler	sözde değil özde	not of words but of deeds expr.
Colloquial
46	Konuşma Dili	öpüşüp koklaşan çiftleri yerlerinden çıkartmak için yapılan hayali/sözde devriye	bush patrol i.
47	Konuşma Dili	sözde/sahte punk rock	plastic punk i.
48	Konuşma Dili	sözde/sahte punk rock'çı	plastic punk i.
49	Konuşma Dili	sözde sanat düşkünü	artsy-craftsy i.
50	Konuşma Dili	sözde sanatsever	artsy-craftsy i.
51	Konuşma Dili	kim olduğu belirsiz sözde uzmanlar	anonymous authority i.
52	Konuşma Dili	sözde bilim hareketi savunucusu	crank i.
53	Konuşma Dili	sözde dindar	craw-thumper [ireland] i.
54	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smarty i.
55	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smartie i.
56	Konuşma Dili	doğruluğu şüpheli bilgilerin kaynağı olarak gösterilen sözde otorite	weasel f.
57	Konuşma Dili	sadece sözde/lafta	only in name expr.
Idioms
58	Deyim	yardımın sözde kalması	vermont charity i.
59	Deyim	sadece sözde kalan yardım	vermont charity i.
60	Deyim	sözde/görünürde yönetici	empty suit i.
61	Deyim	sözde uzlaşma/barış	lamourette's kiss i.
62	Deyim	özde değil sözde desteklemek	pay lip-service f.
63	Deyim	özde değil sözde desteklemek	give lip-service f.
64	Deyim	(sözde/davranışta) ölçüyü aşmak	run something into the ground f.
65	Deyim	(sözde/davranışta) ölçüyü aşmak	drive something into the ground f.
66	Deyim	bir ilkeye sözde bağlılık göstermek	bow down in the house of rimmon f.
67	Deyim	bir şeyi lafta/sözde desteklemek	pay lip-service to something f.
68	Deyim	bir şeye lafta/sözde katılmak	pay lip-service to something f.
69	Deyim	sadece sözde/ lafta	in name only expr.
70	Deyim	sözde masum	butter wouldn't melt (in someone's mouth) expr.
Speaking
71	Konuşma	sözde o benim iyi bir dostumdu	supposed to be a good friend of mine expr.
Politics
72	Siyasal	sözde siyasetçi	politicaster i.
73	Siyasal	sözde ermeni soykırımı	so-called armenian genocide i.
74	Siyasal	sözde siyasetçi	petty politician i.
75	Siyasal	sözde soykırım	so-called genocide i.
76	Siyasal	sözde başkan	figurehead i.
77	Siyasal	bir devlet içinde sözde özerkliğe sahip ancak ekonomik açıdan bağımlı ve güçten yoksun etnik bölge	bantustan i.
78	Siyasal	sözde özgür bir sosyal sınıfın veya azınlığın kalıcı olarak baskı gördüğü ve aşağılandığı sistem	helotism i.
79	Siyasal	asya halklarının batı uygarlığı ve yaşam standartlarına oluşturduğu bir sözde tehlike	yellow peril i.
80	Siyasal	siyon liderlerinin sözde protokolleri	protocol of elders of zion i.
Technical
81	Teknik	sözde renklendirme	pseudocolouring i.
82	Teknik	sözde doldurma	padding i.
83	Teknik	sözde rasgele sayı	pseudo random number i.
84	Teknik	sözde rasgele dizi	pseudo random sequence i.
85	Teknik	sözde bilimsel	pseudo-scientific s.
Computer
86	Bilgisayar	sözde-	pseudo- i.
87	Bilgisayar	sözde rastgele dizi	pseudo random sequence i.
88	Bilgisayar	sözde kod	pseudo code i.
89	Bilgisayar	sözde program	pseudo code i.
90	Bilgisayar	sözde rasgele sayı	pseudo random number i.
91	Bilgisayar	sözde doldurma	padding i.
92	Bilgisayar	sözde rasgele dizi	pseudo random sequence i.
93	Bilgisayar	sözde renklendirme	pseudocoloring i.
94	Bilgisayar	sözde rastgele dizi	pseudorandom sequence i.
95	Bilgisayar	sözde rastgele sayı	pseudo random number i.
96	Bilgisayar	sözde komut	pseudo instruction i.
97	Bilgisayar	sözde kod	pseudocode i.
Informatics
98	Bilişim	sözde işlenen konu	dummy argument i.
99	Bilişim	sözde komut	pseudo instruction i.
100	Bilişim	sözde rasgele sayı	pseudo-random number i.
101	Bilişim	sözde kod	pseudo code i.
102	Bilişim	sözde spot fiyat algoritması	pseudo spot price algorithm i.
103	Bilişim	sözde işlem	pseudo-operation i.
104	Bilişim	sözde komut	dummy instruction i.
Telecom
105	Telekom	sözde kullanıcı	pseudouser i.
106	Telekom	sözde tepe	quasi-peak i.
107	Telekom	sözde işlenen	dummy argument i.
108	Telekom	sözde-analog işaret	quasi-analog signal i.
109	Telekom	sözde darbemsi gürültü	quasi-impulsive noise i.
110	Telekom	sözde-analog iletimi	quasi-analog transmission i.
111	Telekom	sözde dosya sistemi	pseudo file system i.
Medical
112	Medikal	sahte/sözde hastalar	pseudo-patients i.
Psychology
113	Psikoloji	sözde eşsizlik	false uniqueness i.
114	Psikoloji	sözde konsensüs yanlılığı	false consensus bias i.
Math
115	Matematik	sözde vektör	axial vector i.
116	Matematik	sözde vektör	pseudovector i.
Logic
117	Mantık	her aşaması benzer şekilde izah gerektiren sözde açıklama	regress i.
Statistics
118	İstatistik	jackknife sözde değerleri	pseudo-values of the jack knife i.
119	İstatistik	sözde rastgele sayı örneklemesinde kullanılan bir algoritma	ziggurat algorithm i.
Chemistry
120	Kimya	lampik asit olarak isimlendirilen sözde asitten elde edilen bir tuz	lampate i.
121	Kimya	özellikle hava yoluyla yayılarak oluşan sözde azotlu bir element	niter [obsolete] i.
122	Kimya	zirkon içinde keşfedildiği ortaya atılan ve daha sonradan hafniyum olarak adlandırılan bir sözde element	norium i.
Biochemistry
123	Biyokimya	sözde-	pseudo- ök.
Social Sciences
124	Sosyal Bilimler	beyaz ırktan insanların sömürge topraklarındaki diğer ırkların bakımını üstlendiğine ilişkin sözde görev	white mans burden i.
Linguistics
125	Dilbilim	sözde ayrık tümce	pseudo-cleft sentence i.
History
126	Tarih	simya, büyü, ruh çağırma ve astroloji gibi doğaüstü güçlerin sözde etkisiyle ilgili orta çağ bilimleri	occult sciences i.
127	Tarih	sözde altına dönüştürülmek üzere kaba dökülen simya tozu	powder of projection i.
128	Tarih	kiliseye siyaseten müdahale etmek için ortaya atılmış bir tür sözde yetki gücü	power of the keys i.
Geography
129	Coğrafya	1970'lerde güney afrika'da siyahi halk için yarı özerk veya sözde bağımsız olarak belirlenen on bölgeden her biri	homeland i.
Military
130	Askeri	sözde savaş	nonwar i.
131	Askeri	1938'de nazi faaliyetlerini soruşturmak üzere kurulup sonrasında kendini tümüyle komünistlerin sözde yıkıcı faaliyetlerini ortaya çıkarmaya adamış olan kurul	committee to investigate un-american activities i.
Archaic
132	Eski Kullanım	eskiden sözde bir asit için kullanılan ön ad	lampic s.
Slang
133	Argo	sözde baba	deadbeat dad i.
134	Argo	sözde gangster	baby gangsta i.
135	Argo	sözde liberal	libtard [offensive] i.
136	Argo	sözde iyi	piss-elegant s.