Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | sübvansiyonlu | subsidised s. | ||
Some state banks have been used as instruments for channelling subsidised credits to specific sectors, like agriculture. Bazı devlet bankaları, tarım gibi belirli sektörlere sübvansiyonlu kredi aktarılması için araç olarak kullanılmıştır. More Sentences |
||||
Siyasal | sübvansiyonlu | subsidized s. | ||
Marine | ||||
Denizcilik | sübvansiyonlu | subsidised works i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | dampingli ve sübvansiyonlu ithalat | dumped and subdisied imports i. |
Ticaret/Ekonomi | sübvansiyonlu konut | subsidized housing i. |
Ticaret/Ekonomi | sübvansiyonlu fiyat | subsidized price i. |
Politics | ||
Siyasal | sübvansiyonlu ithalat | subsidised imports i. |