| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | safely zf. | güvenli bir şekilde | ||
|
During that time hundreds of thousands of tonnes of fresh-meat products were safely imported. Bu süre zarfında yüz binlerce ton taze et ürünü güvenli bir şekilde ithal edildi. More Sentences |
||||
| Genel | safely zf. | sağ salim | ||
|
I promise you we'll all come through this together safely. Sana söz veriyorum, bunu hep birlikte sağ salim atlatacağız. More Sentences |
||||
| Genel | safely zf. | güvenli şekilde | ||
|
Our objective is best, and most safely, reached by way of the model of the environmentally responsible market economy. Hedefimize en iyi ve en güvenli şekilde, çevreye duyarlı piyasa ekonomisi modeliyle ulaşabiliriz. More Sentences |
||||
| Genel | safely zf. | emniyetle | ||
| Genel | safely zf. | güvencede olarak | ||
| Genel | safely zf. | salimen | ||
| Genel | safely zf. | güvenli bir şeklide | ||
| Phrases | ||||
| İfadeler | safely zf. | selametle | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | arrive safely f. | sağ salim varmak | ||
|
I arrived safely. Ben sağ salim vardım. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | drive safely expr. | dikkatli sür | ||
|
Drive safely. Dikkatli sür. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | get home safely f. | sağ sağlim eve varmak | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | as safely as possible expr. | mümkün olduğunca güvenli şekilde | ||
| Technical | ||||
| Teknik | ignition safely device i. | ateşleme emniyeti | ||
| Marine | ||||
| Denizcilik | always safely afloat zf. | daimi emniyette yüzer halde | ||
| Denizcilik | always safely afloat zf. | daima emniyetle yüzer halde | ||
| Denizcilik | always safely afloat expr. | her zaman yüzer durumda | ||
