saplanmak

"saplanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	saplanmak	be stuck in f.
The car was stuck in the mud. Araba çamura saplandı. More Sentences
2	Genel	saplanmak	stick in f.
We found a nail stuck in the tire. Lastiğe saplanmış bir çivi bulduk. More Sentences
3	Genel	saplanmak	get stuck f.
I got stuck in a pothole on my way to work. İşe giderken bir çukura saplandım. More Sentences
4	Genel	saplanmak	fasten upon f.
5	Genel	saplanmak	stall f.
6	Genel	saplanmak	be stuck f.
7	Genel	saplanmak	fasten on f.
8	Genel	saplanmak	lodge f.
9	Genel	saplanmak	sink into f.
10	Genel	saplanmak	stick into f.
11	Genel	saplanmak	sink f.
12	Genel	saplanmak	slide into f.
13	Genel	saplanmak	stick f.
Idioms
14	Deyim	saplanmak	light upon f.
15	Deyim	saplanmak	light on f.

"saplanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bataklığa saplanmak	founder f.
2	Genel	batağa saplanmak	get into a dilemma f.
3	Genel	çamura saplanmak	mire f.
4	Genel	batağa saplanmak	bog f.
5	Genel	borç batağına saplanmak	get caught up in a debt trap f.
6	Genel	borç batağına saplanmak	get trapped by debt f.
7	Genel	borç batağına saplanmak	be deep in debt f.
8	Genel	borç batağına saplanmak	be trapped in debt f.
9	Genel	batağa saplanmak	bog down f.
10	Genel	ağrı saplanmak	(pain) to shoot up f.
11	Genel	ağrı saplanmak	(pain) to shoot through f.
12	Genel	-e saplanmak	fasten on f.
13	Genel	fuhuş batağına saplanmak/düşmek	fall in the trap of prostitution f.
14	Genel	fuhuş batağına saplanmak/düşmek	fall into the prostitution trap f.
15	Genel	fuhuş batağına saplanmak/düşmek	fall into the trap of prostitution f.
16	Genel	yere saplanmak	stick in the ground f.
17	Genel	zemine saplanmak	stick in the ground f.
18	Genel	bataklığa saplanmak	lair [scottish] f.
19	Genel	ani ağrı saplanmak	stab f.
20	Genel	kara saplanmak	stall f.
Phrasals
21	Öbek Fiiller	(bir şeye) saplanmak	stick into (something) f.
22	Öbek Fiiller	(bir şeye) saplanmak	impale (oneself) on (something) f.
23	Öbek Fiiller	(bir şeye) saplanmak	impale (someone, something, or oneself) on (something) f.
Colloquial
24	Konuşma Dili	borç batağına saplanmak	be up the creek in debt f.
25	Konuşma Dili	batağa saplanmak	bog up f.
Idioms
26	Deyim	borç batağına saplanmak	head over heels in debt f.
27	Deyim	batağa saplanmak	get into a rut f.
28	Deyim	çamura saplanmak	stuck in the muddle f.
29	Deyim	çıkmaza saplanmak	be bogged down f.
30	Deyim	çıkmaza saplanmak	get bogged down f.
31	Deyim	çıkmaza saplanmak	come to a dead end f.
32	Deyim	iyice saplanmak	stick fast f.
33	Deyim	(çapa) zemine saplanmak	hold bottom f.
34	Deyim	'-e saplanmak	be knee-deep in f.
Medical
35	Medikal	sancı saplanmak	(pang) to shoot through someone f.