| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | serbest çalışan | freelancer i. | ||
|
He worked mainly as a freelancer. Çoğunlukla serbest çalışan olarak çalıştı. More Sentences |
||||
| Genel | serbest çalışan | self-employed s. | ||
|
In other words, risks caused by the self-employed worker which they are not protected from. Diğer bir deyişle, serbest çalışan işçilerin neden olduğu riskler, onların korunmadığı risklerdir. More Sentences |
||||
| Genel | serbest çalışan | free-lance i. | ||
| Genel | serbest çalışan | freelance s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | serbest çalışan kadınlar | self-employed women i. |
| Genel | serbest çalışan gazeteci | stringer i. |
| Genel | (gazete veya dergilere satmak için) ünlüleri fotoğraflamaya çalışan serbest fotoğrafçı | paparazzo i. |
| Genel | serbest çalışan kimse | free lance i. |
| Genel | serbest çalışan olarak üretip satmak | freelance f. |
| Genel | serbest çalışan olarak yazı yazıp yayına göndermek | freelance f. |
| Genel | serbest çalışan olarak yapmak | free-lance f. |
| Genel | serbest çalışan ile ilişkili | freelance s. |
| Genel | serbest çalışan olarak | freelance zf. |
| Genel | serbest çalışan olarak | free-lance zf. |
| Genel | serbest çalışan tarzında | free-lance zf. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | serbest çalışan sözleşmesi | freelance contract i. |
| Ticaret/Ekonomi | (serbest alt yüklenici olarak çalışan ve bir işverene bağlı olmayan) inşaat işçileri | lump [uk] i. |
| Marine | ||
| Denizcilik | serbest çalışan yük gemisi | tramp i. |
| Music | ||
| Müzik | serbest çalışan müzisyen | session musician i. |
