| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Politics | ||||
| Siyasal | siyasi muhalefet | political opposition i. | ||
|
It is no wonder, then, that it arouses political opposition. O halde bunun siyasi muhalefet uyandırması şaşırtıcı değil. More Sentences |
||||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse | sam i. |
| Politics | ||
| Siyasal | abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse | know nothing i. |
